![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57906
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() AŞK VE AKŞAM
Akşamı güneşleyen su, aşk ve güvendir çatışıp durduğumuz.. Durmadan bir iç çekiş bedenle ruh arasında, paslı çivilere asılmış kalabalıklardan savaş alfabesidir, dudakları upuzun küçük kalpli adamlar. Taş ve rutubet birbirini uyurken, seni sevdiğim bütün yerlerde cam ve ateş. Merhametim de yanıltıyor beni, aynı seslerden binlerce bedende geziniyorum içimi, kendi teninde bir bıçakla oynaşıyor rüzgârım ve kaba bir yağmurun elleri kalıyor içimdeki kasabada, taş toza dönüşüyor. Aşk ve akşam eski bir fotoğrafta duruyor. Aşk: kuma uzanmış yaralı deniz Kavafis'in gözlerinde, akşam: Dicle üzerinde gümüş bir kuş, Harran'dan daha doğuya akan. Kanafganistan. Orada su soğur, güneş bütün kahrını içer denizin, sen orada buğday, ben toprak olsam da, ancak bir asker özetleyebilir annesinin yüzünü ölümle doğum arasına sıkıştırıp. Akşamı güneşleyen su, dili olan suskudur dağlar, göçlerin kedisidir söz, durmadan konuşan buza bir yanıttır uzun kapılarda harlı atlar. Çocuk arabaları ve sis. Ayın kırağında akşamı güneşleyen düş yeni bir aşk durduğumuz. Durmadan...
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|