![]() |
![]() |
#1 |
Forum Kalfası
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Konum: ||-Gabar-||
Mesajlar: 9,873
Teşekkür Etme: 57 Thanked 136 Times in 98 Posts
Üye No: 44597
İtibar Gücü: 3339
Rep Puanı : 6831
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() ![]() 1/ Özleyince insan Rüzgara yaslanmış buğdayların rengini Gönlünü bir kırlangıç kanadına bindirir Sarnıç gölgesinde uyur dolunay Dünya bir su damlası kadar hafif -Yel ese eyyam ola- Paslı yağmur tırmalarken yüzümü Eyy gönlümün esmerleşen gelini Bütün bildiklerim senin sözündür Bir yudum su Yüreğime serinlik ulaştırsın Toz-duman oldu ortalık Aramıza dağlar girdi farkında mısın? Haramiler şimdi ata binmiyor Korkuyorum acılı günler aşkına Kül yığını olacaksa bütün şiirler Yazmanın anlamı yeniden belirlensin 2/ Şiire özlem sözüyle başladım Çocuk doğar doğmaz niçin ağlıyor Sonsuzluk içime kerte kerte otursun Haramiler su başında Sevinçlere sıra gelsin istedim Kokusu kaybolmuş bir karanfile Ve insan teriyle yoğrulmuş Bir kitabı okumaya sıra gelsin istedim Bilinir, gözlerimden bilinir Kimi, niçin sevdiğim. Gönül bu hayıflanma Bir kızın yanağından bir gül koparsam Kızılırmak anısına Hüsran bıçağın ucuna düşmüş Segi ise yüreklere sığmıyor Hasret taşıyan gönül Sıla yollarında titreyip durur Fermansız bir türkünün dizeleriyle Sabah sabah gelip geçti turnalar 3/ Bu kaçıncı kış bağrımda yatar Bulutlar serilip yorgan olunca Sevda kokan türküleri aradım Sefertası taşıyan işçilerin içinde Ve neden sonra Bir telaş çöküverdi Hoyrat söyleyen bu toroslu yüzüme Hayatın bu ketresi Yanağımda şarkçibanı gibi duruyor Esmer gülüm seni değil Çocukları düşünürüm yollarda Gözüyaşlı anaları Ayrı kalmış sevdaların sahiplerini Ve bir de simitçileri Hasretin ve kederli günlerin Şafağında bir alıcı kuş gibi Acı dolu yaşamın ortasından geçiyorum “Kara gözlerini sevdiğim dilber” Düşün, Kırlarda buğdayların rengini düşün Kov, soğuklar cennete gitsin Cehennem denilen ülkenin gücü kalma 4/ Daha dün Dağlara çıkmış savaşıyorduk Kentlerin gürültülü yaşantısından uzak Sancılı bir yaşamın berbat oluşu O kentin havasını sarsıp geçerse Şafaklara yetişsin kan kırmızı menekşe Yağmalanmış bir yaşam arkamızdan kalacak Gel, gözlerinle gör Dışarıda işçiler kaldırımı parçalıyor İçeride ben, toprağın yazgısını okuyacağım Gözlerine gece dedim Bak, ortancalar çiçek dökmüş Meryamce Zenci türküleri söylüyor dilim Gökmavisi sevdaları uzanıp tutmam gerek Bunu bil, her hatalı davranış Kavğaya vurulan bir kilitmiş diyorlar Neden sonra umut yenileniyor Ve neden sonra Halk adına özür dilemek Gündemin ilk maddesini oluşturuyor Yaşam kokusu uluorta Çöküvermiş, gülkurusu yanakların üstüne Ve o yürek amansız bir sevdayla Dünyayı kurtarmanın umudunu taşıyor 5/ Hele dinle sevdamın esmer gülü Hele bir yol beni dinle Pas yanığı tedirgin iki elin üstünde Akşam yeniden yaşanıyor denilse de Korkuyu şafakla yenmesini bilmişim Deli gönül, Maviler kuşanan kan kırmızı menekşe Başakların içinde kaybolacak Otuzunda karasaçlar dökülürken tezgaha İşçi tulumunu giyenlerden birisin Ve ben, gözlerine baktıkça anlıyorum Her derdin bir çaresi var Mutlaka... Gözlerine gece dedim Tan vaktinde buluşmanın sevinci Yürek sevdasına hançer biledik Madende kömür sökenler Tezgahta Hasreti tere katanlar bilir Yeryüzü insanlığın hünerini istiyor 6/ Vaktim yok, Seyredemem *******in yakamozunu Ayaklarım yol üstünde tedirgin Esmerleşen yüzümün som görüntüsü Aynalara sığmıyor Günlerin getirdiği serinlik ötesine Çekilip gitmenin anlamı nedir? Dalgası olmayan denizlerin önünde Ellerimi tuzlu suya bırakmadım anlasana Bu yolları arşınlayan bedenim Bu usum, bu bilincim Bayatlamış sözlere aldırmıyorum artık Grevlere yaslanmışım inatla Kavğanın ve yaşamın anlamını kavrıyorum El verdim sevdanın öbeğine ulaştım Sen anlarsın beni sıla güzeli. |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|