![]() |
![]() |
#1 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Aşık Beyhani
Bülbülden öğrenmiş gülü Garibim beklerim yolu İncitme Beyhani kulu Vur sineme öldür beni Beyhani Erzincan´ın Çayırlı ilçesine bağlı Eski Esperek, yeni adıyla Verimli köyündendir. 1933 yılında bu köye çok yakın Gamga köyünde doğdu. Babası Hüseyin, anası İbrahim kızı Gülizar´dır. Beyhani´nin asıl adı İbrahim´dir. çocukların en büyüğüdür. Sırasıyla ana baba bir Ziynet, Hüseyin, Ahmet ve ana ayrı Ali Hıdır adlı dört kardeşi vardır. Ana Gülizar, ozan gönüllü doğuşlu deyişleri olan sesi güzel bir anadır. Denebilir ki, Beyhani özelliğini anasından almıştır. Beyhani okumayı, ilmi, Kur´an-ı köylerindeki alimlerden İsmail Efendi ve Cafer Ağa´dan öğrenmiştir. Beyhanilerin köyüne o dönemlerde sık sık gezici ozanlar gelmekte imiş. Bu ozanlardan en çok ildeşi ve tanıdığı Davut Sulari´ye ısınmıştır. Bir de aynı köyden olan Nişani adlı ozana yakınlaşmıştır. Beyhani´nin ilk saz ustası çok güzel kabak kemençe ve bağlama çalan amcası Rıza Efendi´dir. Sazda ustalaşması Davut Sulari ile olur. Beyhani 14 yaşında iken babası, yanına iki ozan katar, birlikte Suriye, İran ve Irak´ı dolaşırlar. Aç-susuz kalarak 9 gün yalnız hurma ile geçinirler. 2 yıl sonra döndüklerinde, Beyhani gelişmiş, ağırlaşmış ve iyice ustalaşmıştır. Kendisine "nedir bu durum´´ denildiğinde ise şu cevabı vermektedir: ´´Aşıklık, bir dad-ı haktır, bakmayın gerisine´´. 1954 yılında halasının kızı Aslı ile evlenmiştir. Bu evlilikten Kenan, Selvi, Nazlı ve Nazan adlı 4 çocuğu vardır. 1956 yılında askere gider. 1960´dan sonra da İstanbul´a yerleşir. Beyhani sağlığında sık sık Hacı Bektaş ve Pir Sultan Abdal *******ine katılırdı. 1971 yılında mafsal romatizması teşhisi ile Şişli Etfal Hastahanesine yatırılır. Ağrılarının dinmemesi üzerine kaplıcalara girer, köyüne gider, geri döner, fakat ağrıları hala dinmemiştir. Bu kez Amerikan Hastahanesine yatırılır. Böbrek üremesi olduğu anlaşılmıştır. 17 Ağustos 1971´ de 38 yaşında iken ölür. Mezarı Kağıthane´de dir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Aşık Daimi
Daimi´yem Her Can Ermez Bu Sırra, Gerçek Aşık Olan Erer O Nûra. Yusuf Sabır İle Vardı Mısır’a, Bu Da Gelir Bu Da Geçer Ağlama. Aşık Daimi 1932 yılında İstanbul´da doğdu, aslen Erzincan´ın Tercan ilçesindendir. Ali Babaoğullarından Baba Daimi, Birinci Dünya savaşı sıralarında İstanbul´a göç etmiştir. Aşık Dami´nin iki dedesi de saz şairiydi o nedenle saz çalmayı ve söylemeyi kolayca öğrendi. Bir süre sonra da kendi deyişlerini okumuştur. İstanbul´dan ayrılarak bir süre baba diyarında kalan aşık 1950 yılında evlendi iki kızı ile iki oğlu dünyaya geldi. 1962 yılında bir daha dönmemek üzere İstanbul´a yerleşti. TRT Genel Müdürlüğü´nce açılan sınavı kazandı. O tarihten sonra kaşeli sanatçı olarak görevini sürdürdü. Zaman zaman yurtiçi ve yurtdışında konserler verdi. 17 Nisan 1983 tarihinde aramızdan ayrıldı. En çok bilinen eserleri: Ne ağlarsın, seherde bir bağa girdim, bir seher vaktinde.. |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Aşık Dildari
Artvin´in Yukarı Hod (şimdiki adı Yukarı Maden) köyünde yaşadı. Yaşamına ilişkin ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Bazı deyişlerden yola çıkılarak Şamili´nin gençlik dönemlerinde Dildari´nin yaşlı bir saz şairi olduğu kabul edilmektedir. Buna göre 19. yüzyılın ilk yarısında yaşadığı anlaşılmaktadır. Kevork Pamukciyan´ın Ermeni harflerle yazılmış Türkçe cönkten yaptığı derlemelerde de Dildari´ye ilişkin bilgi ve birkaç şiir örneği bulunmaktadır. Ayrıca 1884 yılında Artvin´in Hamamlı köyünde doğan ve 1. Dünya Savaşı (1914-1918) döneminde Zile´ye göçen ve orada öldüğü sanılan bir Dildari daha bulunmaktadır. Bu Gece Ela gözlüm vatanını terketmiş Bahah neye varır halım bu gece Bülbül idim dost bağına bakardım El kopardı gonca gülüm bu gece Dertlilikte beter oldum Kerem´den Ah çekerim duman çıkmaz serimden Ayırdılar beni güzel yarimden Yetsin muradına alem bu gece Der Dildari yanem ölene kadar Böyle imiş bize nasip mukadder Arzuhalim birer birer vasfeder Viran oldu bülbül dilim bu gece |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Aşık Fedai
1930´da Artvin´in İşhalbir (şimdiki adı Kalburlu) köyünde doğdu. Asıl adı Ahmet Acar´dır. Aşıklık geleneğini babası Aşık Yanari´den öğrendi. Babasının ve halasının çocuklarının etkisiyle bağlama, ud ve cümbüş çalmaya başladı. İlk gençliğinden itibaren şiir yazmaktadır. Aynı dönemde yöredeki İdris adlı bir aşıkla yaptığı deyişmeden sonra Fedai mahlasını aldı. Askerdeyken sevdiği kızın başkasıyla evlendirilmesi üzerine köyünü terkederek Bursa´ya göçtü. Yaklaşık 9 yıl orada yaşadıktan sonra İstanbul´a yerleşerek 18 yıl değişik işlerde çalıştı. Bu dönemlerde yaşadığı ve karşılaştığı birçok olaya ilişkin şiir yazdı. Şiirlerinde genellikle özlem ve sevgi konularını işleyen Aşık Fedai, daha sonra Burgaz´a yerleşti.2001 yılında Bursa´da bir huzurevinde yaşamaya başladı. Ağlarım Sevdiğim güzeli benim bilirdim Dün gece benden hep kaçtı ağlarım Bilirdim ki gözü var imiş bende Yüreğime yara açtı ağlarım Oturup bir yerde yerleşecektik Güzelce o yerde dirleşecektik Gelmişti zamanı birleşecektik Ayrılık önüme geçti ağlarım Fedai yar için can feda eder Sormazsınız yarsiz kalacak ne der Ekim yirmi beşte askere gider Yolum gurbet ele düştü ağlarım |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Aşık Figani
Artvin´in Hezor (şimdiki adı Hızarlı) köyünde yaşadı. 19. yüzyıl şairlerinden olduğu bilinen Figani´nin doğum ve ölüm tarihlerine ilişkin bilgi bulunmamaktadır. Kendi köylüsü olan Aşık Kahri´yi yetiştiren Figani´nin birkaç tanesi dışında kaynaklara aktarılmış eseri yoktur. Özellikle şiirlerinin bulunmaması, zaten sınırlı olan yaşamına ilişkin bilgileri daha da bilinmez kılan Figani´nin, yaklaşık 1810 yılında doğduğu ve 1850 öncesi bir tarihte öldüğü varsayılan Hodlu Saidi´ye yaptığı bir benzekten yolaçıkılarak 1800´lerin ilk yarısında yaşamış olabileceği düşünülebilir. Nazar Kıldım Gündüz hasret gece fikr ü hayalde Gördüm o cananı düş nazar kıldım Görmeseydi keşke gözlerim onu Kaldırıp nikabın hoş nazar kıldım Sevdiğim seyrana indi salındı Al yanak üstüne yahşi hal indi Bir of çektim kara bağrım delindi Yoksul bağlarına yaş nazar kıldım Kime arzedeyim yaman halimi Felek kırdı kanadımı kolumu Der Figani deremedim gülümü Dostun bağlarına boş nazar kıldım |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Aşık Halil
1941 yılında Artvin´in Aşağı Hod (şimdiki adı Aşağı Maden) köyünde doğdu. Asıl adı Halil Halit Yıldırım´dır. Küçük yaşlardan itibaren halk şiiri ve aşıklık geleneğiyle ilgi duymaya başladı. Köyüne gelip giden ve yörede yaşayan birçok aşığın etkisi ve katkısıyla kendini geliştirdi. Şamili, Mahcubi gibi kendi köylüleri dışında Sümmani, Şenlik gibi Kuzeydoğu Anadolu aşıklıklarının türkülerini öğrendi. Bir süre köyünde muhtarlık da yapan Aşık Halil, hem bu dönemde karşılaştığı sorunları hem de başka birçok konuyu şiirlerinde dile getirdi. Korkarım Yelken açar deryalarda yüzerim Dibi görülmeyen gölden korkarım Coşkun ırmaklardan yüzer geçerim Akar boz bulanık selden korkarım İş yapmayıp cadde sokak dolaşan Genç yaşında haylazlığa alışan Düşünmeden vara yoğa konuşan Terbiye görmemiş dilden korkarım Gerçeği konuşur bu dilim susmaz Namert rüzgar olsa kapımda esmez Mert bir delikanlı yiğidi kesmez Aslı bozuk olan kuldan korkarım Ben Halil´im tatlı canım üzerim Gece gündüz daim okur yazarım Yıllar vardır dolaşırım gezerim Dönüşü olmayan yoldan korkarım |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Aşık Hüdai
Gönül çalamazsan aşkın sazını Ne perdeye dokun ne teli incit Eğer çekemezsen gülün nazını Ne dikene dokun ne gülü incit 1940 yılında Maraş’ ın Göksun ilçesinin Yoğunoluk köyünde doğdu. 11 yaşından itibaren irticalen şiir söylemeye başladı. Yaşlı ve usta aşıkların yanında kendisini yetiştirmiştir. Küçük yaşta babasını yitirir. Okumayı yazmayı birçokları gibi Hüdai de askerlikte öğrenir. İki yıl Konya da yapılan aşıklar bayramına katıldı. 1968 yılında şiir dalında birinci olarak Fuzuli ödülünü aldı. 1969 da atışma ve şiir dallarında ikinci olarak Dadaloğlu ve Yunus Emre ödüllerini kazanmıştır. Şiirleri iç dünyasını yansıtır. Tasavvufa yönelmiştir. Şiirlerinde kendine özgü bir incelik ve deyiş güzelliği vardır. 23 Kasım 2001 tarihinde aramızdan ayrıldı... |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Aşık İğzari
1877-1967. Artvin´in Aşağı Hod (şimdiki adı Aşağı Maden) köyünde doğdu. Asıl adı Kasım Ocak´tır. Yörede Kasım Hafız ya da Kasım Hoca olarak bilinir. Küçük yaşlardan itibaren iyi bir medrese eğitimi gördü. Arapça ve Farsça öğrendi. Aşıklık geleneğini de küçük yaşlardan itibaren öğrenmeye başladı. Hem hece hem de aruz ölçülerine göre şiirler yazan İğzari, döneminde birçok ünlü aşıkla karşılaştı, dostluk kurdu ve deyişmelerde bulundu. Bazı kaynaklarda Yusufelili Muhibbi´nin bir muammasını cevapladığı yeralmaktadır. Ancak İğzari, Muhibbi´nin (1823-1868) ölümünden yaklaşık 10 yıl sonra doğduğuna göre, böylesi "sanal" bir karşılaşma sonradan İğzari tarafından yazılmış olabilir. Artvin dışında Kars´ın değişik ilçelerinde hocalık, imamlık ve müftülük yaptı. En son Selim müftülüğünden emekli oldu. Şiirleri dışında bir de Mevlit yazan İğzari, genellikle dini ve felsefi konuları ağırlıkla işledi. Yaşamının son dönemlerini Selim´e yerleşen çocuklarının yanında geçiren İğzari, bir öğrencisini ziyaret etmek için yola çıktığında dağda tipiye yakalandı. Küçük bir kovuğa sığınmasına karşın soğuk ve tipiden kurtulamayarak yaşamını yitirdi. Sonraki günlerde onu arayanlar elinde Kuran, donup kalmış olarak buldular. Eğletir Talibi cifedir kerkeşi kellat Mermer-i ankayı bedle eğletir Aşığı bend etmez zinciri polat Ve lakin aşk ile sevda eğletir Kemaldir guş eden sohbeti sazı İrfan bilir bu rumuzu bu razı Bekliyor bulağı mevladır arzı Sanmayın Mecnun´dur Leyla eğletir Ademde buldu mu ademi ara Mey için mest olur bakmaz engura Çekiyor kalyonu nehr ile tura Katredir İğzari derya eğletir |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Aşık Mahcubi
Artvin´in Aşağı Hod (şimdiki adı Aşağı Maden) köyünde doğdu. Asıl adı Mehmet´tir. Yaşamına ilişkin ayrıntılı bilgi yoktur. Ancak 19. yüzyılın 2. yarısı ya da 20. yüzyılın ilk yıllarında öldüğü sanılmaktadır. Hıfzı Baba´nın Mahcubi´nin ölümü üzerine yazdığı bir şiirinden yola çıkılarak Hıfzı´dan (1860-1915) daha önceki bir dönemde öldüğü varsayılmaktadır. Bazı kaynaklarda ise 1912 yılındaki Balkan Savaşına katıldığı ve daha sonraki bir dönemde öldüğü aktarılmaktadır. Göle´nin İncesu köyünde uzun süre imamlık yaptı. Aynı köyde Aşık Müdami tarafından bulunan bir cönkte de şiirlerine rastlanan Aşık Mahcubi, ağırlıkla dini olmak üzere sevgi, ayrılık gibi konuları işledi. Aşık Mahcubi, destanları ve zincirleme şiirleriyle de günümüze önemli örnekler bırakmıştır. Kızhanım Nice bir çekeyim firkati nazı Kar eyledi şirin cana Kızhanım Alma bu düşkünün ah u zarını Nice yalvarayım sana Kızhanım Batum Livaneli vasfın neylesin Kars ile Erzurum saçını örsün Alay Gürcistanlı selamın dursun Gene azdır ol ilvana Kızhanım Bülbüller zar eder güllere karşı Gel beni ağlatma ellere karşı Gönderme Mabcubi çöllere karşı İnsaf edip gel imana Kızhanım |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Aşık Meraki
1925 yılında Artvin´in Tolgum (şimdiki adı Salkımlı) köyünde doğdu. Asıl adı, Yusuf Biber´dir. Küçük yaşlarda şiire ilgi duymaya ve aşıklık geleneğini öğrenmeye başladı. İlk şiirini 20 yaşlarında yazdı. Babası akordeon, annesi ise akordeon ve santur çaldığından müziğe yatkın bir ailede büyüdü. Kendisi de zamanla akordeon çalmayı öğrendi. İlk dönemde Yusuf, Coşkuni gibi mahlasları kullandı. Yaklaşık 40 yaşlarındayken Artvin Halk Eğitim Müdürlüğü tarafından çıkarılan "Çoruh" adlı dergide gördüğü Aşık Efkari´nin bir şiirine yazdığı benzek şiiri Efkari´ye yolladı. Bir süre sonra Efkari´den gelen mektupta önerilen Yanari mahlasını kullandı. Ancak sonraki yıllarda rüyasında gördüğü siyah cüppeli 2 adamın getirdiği bir mektuptan sonra Meraki mahlasını aldı. Özellikle Kuzeydoğu Anadolu aşıkları olmak üzere birçok aşıkla karşılaştı ve dostluk kurdu. Şiirlerinde hemen her konuyu işleyen Meraki´nin birçok eseri değişik gazete ve dergilerde yeraldı. Zaman zaman bazı okullardaki edebiyat derslerine de katılıp şiire ilişkin söyleşilerde bulundu. Meraki, şiirlerinin bir bölümünü "Her Telden Bir Ses" (1963), "Kalpten Kaleme" (1966) ve "Gönülaçar" (1988) adlı kitaplarda topladı. Ararım Ararım aşığı gözlerim yaşlı Aşık terkeder mi meslektaşını Vücudu sıhhatin acep ne halde Sildin mi gözünden kanlı yaşını Gelip geçenlere sorarım seni İrşat et gönlümü ağlatma beni Artırır efkarım yaradan gani Kurtardın mı bilmem gamdan başını Meraki dostunuz ah u zardadır Yetiş imdadına gönül dardadır Ta ezelden beri meylim yardadır Bilirim tatmışsın aşkın aşını |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|