![]() |
![]() |
#1 |
Bağımlı Üye
![]() Üyelik Tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 3,823
Teşekkür Etme: 0 Thanked 93 Times in 80 Posts
Üye No: 45172
İtibar Gücü: 2082
Rep Puanı : 4660
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gayb güneşi Hazreti Şems'i anlayan ender yiğitlerden biri olan Sultan Veled (asıl adı Bahaüddin), Hazret'i Şems'le Hazreti Mevlana'nın şeyhliği dervişliği, bilgeliği büyüklüğü birbirlerine atmalarını şöyle anlatıyor.
Birgün bir mecliste babam Hazretleri, Hazreti Şems'i o kadar övdü ki, onun makam ve mertebelerinden, keramet ve zarafetlerinden, yüce Allah'a yakınlığı dolayısıyle hitaba kitaba, kaleme kelama sığmayan anlaşılmaz hallerinden dem vurduktan sonra: - Ayağı ruhların üstünde olan Şems-i Tebrizi'nin bastığı yere, ayağını değil başını koy! deyince, ben, buharlaşmış bir beden gibi doğru Hazret-i Şems'in odasına giderek, o gayb sultanının ellerini ayaklarını öpmeye başladım! Hazret-i Şems gülümseyerek: - Ne oluyor Bahaüddin? Bu ne naz, bu ne niyaz böyle? diye sordu. - Babam Hazretlerinin hakkınızda söyledikleri deli divane etti bizi! ... Dünyanın en büyük, en galibi padişahı, senin sıradan bir kölendir. ... ...Hazret-i Şems: - Mevlâna'nın benim için söylediği doğru değildir diyemem, fakat yüce Allah'a tekrar tekrar yemin ederim ki, yüzbinlerce benim gibi Şems-i Tebrizi, onun büyüklük güneşi karşısında bir zerreden başka bir şey değildir ... |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|