'Mucize dedim ama laikliğe aykırı mı' 12 Nisan 2008

[slipknot]

AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso dün Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen konferansta Türkiye’nin AB’nin genişleme sürecinin odağında yer aldığını söyledi, ‘Amacımız, Türkiye’nin AB’ye tam üye olması, bunun eşit haklar ve sorumluluklarla gerçekleşmesidir. Günümüz ve geleceğimiz birbirine girmiştir. Türkiye ve AB’nin ortak bir kaderi vardır’’ dedi.



ÖZGÜRLÜKLER MÜZAKERE EDİLEMEZ



Star Gazetesi'nin haberine göre, Türkiye'nin AB standartlarına ulaşmasında ifade özgürlüğünün büyük önem taşıdığını dile getiren Barroso ‘Sivil özgürlükler ve ifade özgürlüğü konusunda müzakere yapılamaz’’ diye konuştu; 301. maddede değişiklik için bir tasarı hazırlanmasından büyük mutluluk duyduğunu kaydetti. Başörtü gibi sorunların Türkiye demokrasisinin üstesinden gelmesi gereken meseleler olduğunu dile getiren Barroso, inançların, ifadelerin özgür olmasının büyük önem taşıdığını aktardı.



AB içerisinde uzlaşma kültürünün büyük önem taşıdığını ancak farklı görüşlerin de birbirleriyle çatışabilmesine ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Barroso, Türkiye’deki tartışmaları da büyük bir ilgi ve dikkatle izlediklerini belirtti. Barroso, Türkiye gibi çoğunluğu Müslüman bir ülkede demokrasi ve laikliğin olabileceğinin gösterilmesinin, farklı siyasi kültür ve medeniyetler için de ilham kaynağı olacağını, bu durumun ortak Avrupa projesine de katkı sağlayacağını ifade etti.



SİYASİ DÖNÜŞÜM ‘MUCİZE’ GİBİ AMA...



Barroso bir katılımcının AB süreci ile kendisinde ve ülkesindeki dönüşüme ilişkin sorusunu ise şöyle yanıtladı: Kendi tecrübelerimden dolayı siyasi dönüşüm mucizesini gördüğümü söyleyebilirim. Bu mucize kelimesini, laikliğe karşı bir şey olarak algılanmayacağını düşünerek söylüyorum.



Bilgi Üniversitesi’ndeki toplantının ardından Emirgan’daki Sakıp Sabancı Müzesi’ni gezen Barroso, daha sonra da AB Komisyonu temsilciliğinin Changa Restoran’da onuruna verdiği yemekte iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi.