![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57907
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Toplum olarak yufka yürekli bir millet olduğumuz için nerde bir ağlayan görsek hemen onu teskin etmeye çalışırız. Erkekler ağlamaz, kocaman kız oldun… gibi.
Ağlamayı acizlik, zayıflık olarak gördüğümüzde ise ağlamayı bırak ayıp oluyor, sana yakışmıyor…gibi cümleler kurarak teskin etmeye çalışırız. Oysa ağlayarak dünyaya gelen insanoğlu bebeklikte olduğu gibi ihtiyaçlarının ve sıkıntılarının giderilmesi için kurduğu bir iletişimdir şeklidir. Ağlamak duygu yoğunluğunun beden diliyle ifade edilen bir şekli olmakla beraber, bir rahatlama ve bir tepki ifadesidir. İnsanlar bir yakınını yada değerli bir malını kaybettiği zamanlarda ağlar. Bunun yanında korktuğunda, aciz kaldığında, heyecanlandığında, duygulandığında, ani tepkilere ve haksızlığa maruz kaldığında da ağlar. Ağlaması gereken yerlerde ağlamak insan vücudunun fizyolojik dengesini koruduğu gibi strese bağlı psikolojik hastalıklara karşıda korur. Ağlamak, insanı strese bağlı psikolojik bir hastalık olan psikosomatik bozukluklar dediğimiz (migren, damar hastalığı, hipertansiyon, mide ülseri, sinirsel kusma, sinirsel kabızlık, baş ağrıları, diyabet, anoreksiya ve bulimiya nevrozu, aşırı şişmanlık, egzama türü deri hastalıkları, adet düzensizlikleri, cinsel işlev bozukluk, altını ıslatma, dışkı kaçırma, kabızlık, alejiler, kas ağrıları ve bazı kanser türleri gibi) ruhsal faktörlerin önemli rol oynadığı bedensel rahatsızlıklardan koruyacaktır. Yine bunun yanında sıkıntıları içe atmayıp ağlanması gereken yer ve zamanda ağlamak insanı; dolaşım ve kalp rahatsızlıklarından, saldırganlık ve öfke nöbetlerinden, depresyon, sinir ve kasların gevşetilmesinden ve uyuşturucu sığınmaktan korur. Mr.Bumble: “Ağlamak ciğerleri açar, yüzünüzü yıkar, gözlerinizi çalıştırır ve sert mizacınızı yumuşatır. Bu yüzden ağlayın gitsin.” der. Dr.William Frey ise: “Ağlamaktan çekinen veya ağlamayıp bütün üzüntüsünü ve sevincini içine atan kişiler, belli hastalıklara daha çabuk yakalanıyor. Gözyaşı analizlerinde de keşfettiğim gibi, bu hastalıklar mide ülseri ve kalp rahatsızlıklarına yol açıyor. Ayrıca zor ağlayan kişiler soğuk algınlığına karşı daha hassas oluyorlar.” der. (Saygılı, Sefa Doç.Dr. Mutluluk Elimizde.Elit Yay.2005) Peygamber efendimiz (s.a.v.) oğlu İbrahim’in vefatında ağlamış ve bunu garipseyen sahabeye:“Göz ağlar, kalp hüzünlenir” buyurmuşlardır. Demek ki ağlamanın doğal olduğu ve dinen yasak olmadığı anlaşılmaktadır. Sadece dinimiz; ağıt yakarak, üst-baş yırtarak ve isyan ederek ağlamayı yasaklamıştır. Ağlayan kimseler yapılabilecek en güzel şey onu teskin etmek yerine daha rahat ağlaması için ona sarılmak yada elinizi omzuna koyarak rahat ağlamasını sağlamaktır. Yoksa Henry Moudsley’in dediği gibi: “Gözyaşlarıyla dağıtılmayan keder, diğer organları ağlatabilir.” Sonuç olarak kadın olsun erkek olsun ağlanması gerek yerde ağlayan insanlar strese bağlı psikolojik rahatsızlıklardan kendini ve ailesini koruyacaktır. Sıkıntılarınızı göz yaşlarınızla akıtmanız dileğiyle…
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|