AKP kapatma davası ve Türkiye'nin AB süreci 30 Temmuz

[GooD aNd EvıL]

AK Parti'ye yönelik kapatma davası süreci devam ederken, AB konusunda uzmanlar Anayasa Mahkemesi'nin vereceği kararın Türkiye'nin AB sürecine olası etkilerini değerlendirdi.

Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlter Turan, konuya ilişkin olarak, "AK Parti'nin kapatılmasının AB'ye giriş sürecini olumsuz etkileyeceğini düşünüyorum. Ancak kapatılmamasının da kısa vadede AB kapısını açacağını zannetmiyorum" diye konuştu.
Türkiye'nin AB sürecinin zaten uzun bir süreç olduğunu, kapatma yönünde verilecek bir kararla bu sürecin biraz daha uzayacağını ifade eden Turan, "Bu konuda karar verecek olanlar eğer olumsuz bir karar verirlerse, bu zaten AB'ye de karşı oldukları demektir" dedi.
AB'nin müzakereleri durdurma gibi bir tepki vereceğini zannetmediğini söyleyen Turan, netice itibariyle AB'nin muhatabının Ak Parti hükümeti değil, Türkiye olduğunu belirtti. Turan, "Türkiye'deki demokrasinin sağlıksız işlemesi ilişkileri biraz zora sokar, ama ipi kopartacağını zannetmiyorum" diye konuştu.

TÜRKİYE-AB DERNEĞİ BAŞKANI GÜNUĞUR:
Türkiye-AB Derneği Başkanı Prof. Dr Haluk Günuğur da, Türkiye-AB ilişkilerinin zaten iyi gitmediğini savunarak, bu çerçevede "AK Parti'nin kapatılması yolunda alınacak bir kararın Türkiye-AB ilişkilerine fazla bir etkisinin olmayacağını" söyledi.
Partinin kapatılması durumda Türkiye-AB ilişkilerinin çok ciddi boyutlarda zarar görebileceği yönünde AB'den yapılan sert açıklamaları hatırlatan Günuğur, ancak son 1-2 haftada AB'nin bu söylemlerini olabildiğince yumuşattığına dikkat çekti.
Günuğur, AB'nin "dava sonucu, Türkiye'nin AB müzakere sürecini öyle ya da böyle etkilemeyecektir" şeklinde bir yaklaşım sergileyerek, tutum değişikliğine gittiğini belirtti.
Bunun nedeni olarak ise, zaten "kör-topal" giden Türkiye-AB ilişkilerinde, müzakereleri askıya almanın ya da dondurmanın AB için artık bir tehdit unsuru olmaktan çıkmasını gösteren Günuğur, AB'nin, müzakereleri askıya almasının Birliğe hiçbir fayda sağlamayacağını anladığını söyledi.
Günuğur, böyle bir tepkiyle AB sürecine destek verenlerin elinin zayıflatılacağını kaydederek, Türkiye'de AB'ye desteğin yüzde 35'lere düştüğü göz önüne alındığında Birliğin bunu kaybetmeyi göze alamayacağını belirtti.
AB'nin söylemlerinin doğal olarak Birliğe girmeyi hedefleyen Türkiye için önemli olacağını kaydeden Günuğur, "Ama ortada net bir şey yok. Daha parti kapatılmadı. Kapatılmazsa daha iyi olabilir. Ama eğer antilaik eylemlerin odağı olmuş ise, bu parti iktidarda diye onu kapatmamak hukuka uygun olmaz. Anayasa Mahkemesi siyasi konulara göre değil, pozitif hukuk kurallarına göre karar verir" dedi.
"AB'nin bu süreçte kraldan çok kralcı olup, bu konuyu lüzumsuz yere mıncıklamasının pek bir anlamı yok" diyen Günuğur, müzakerelerin zaten ilerlemediğini, bu nedenle kapatılma kararı çıksa da gelecek dönemde statükonun devam edeceğini ve sembolik olarak bir iki faslın daha açılabileceğini kaydetti.AB'nin Türkiye ilişkilerini Kıbrıs sürecine bağladığını da kaydeden Günuğur, Ada'da referandumla kabul edilmiş bir çözüm olmadıkça Türkiye-AB ilişkilerinin ilerlemesinin söz konusu olamayacağını belirtti.
Günuğur, "Bu çerçevede Ak Parti'nin kapatılması yönünde bir karar alınsa dahi, ilişkilere fazla etkisi olmayacağını" sözlerine ekledi.