www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

 
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 06-28-2006, 10:42 PM   #1
CLuber
ÇaKaL Üye
 
CLuber Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Nov 2005
Konum: ÖLüm
Yaş: 37
Mesajlar: 1,043
Teşekkür Etme: 216
Thanked 223 Times in 126 Posts
Üye No: 3361
İtibar Gücü: 1748
Rep Puanı : 11059
Rep Derecesi : CLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond reputeCLuber has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Talking Temelle Ar$iv

SERINLEMEK ICIN
Günlerden birgün karakola bir kaza haberi gelmis. Polisler hemen olay yerine dogru yola çikmislar.
Polis olay yerine vardiginda bizim Temel ile İdris kan revan içinde ambulanslara götürülüyormus.İkisi de koma halindeymisler.
Buna ragmen ikisinin de akrabalari piril piril ve üzerinde çizik bile yokmus.
Polis bu duruma sasirmis, kaza için zabit tutulmasi gerekmis fakat kazanin olus sekli ile ilgili ortada hiç bir ipucu yokmus.
Polisler merakla bizimkilerin komadan çikmasini beklemisler.
Yaklasik üç hafta sonra Temel ayilmis, Olay bütün Türkiye'de duyulmus ve büyük bir topluluk kazanin nasil gerçeklestigini ögrenmek için hastanenin önünde toplanmislar
Nihayet açiklama yapilmis:
-"Temel ile İdris karsi yönlerden gelirken serinlemek için kafalarini disariya çikarmislardir...."


MOTORLU TESTERE
Trabzon'da bir grup laz cok agac kesebilmek icin Amerika'dan motorlu testere getirtmeye karar vermisler.
Gerekli baglantilar kurulduktan sonra para odenmis ve birkac tane elektrikli testere alinmis.
Garanti kagidinda da gunde enaz 500 tane agac kesecegi belirtiliyormus.
Bizimkiler koyulmuslar ise...
Herzaman en fazla agac kesen Temel'mis ve bu kez sadece 50 tane agac kesmis.
Dogal olarak herkes sasirmis.
Bir sonraki gun Temel zorlayarak sayiyi 100'e cikarmis.
Daha sonraki gun aksam Temel yerinden kalkamaz hale gelmis, ama sadece 150 tane agac kesebilmis.
Artik bizimkiler Amerika'dan bir yetkili cagirmaya karar vermisler.
Yetkili gelmis ve birlikte ormana gitmisler.
Amerikali motorun ipini cekip calistirmis ve cikan ses uzerine bizimkiler hep bir agizdan:
-"Uyy o ne daa?"


TUP GECIT
İstanbul bogazina tüp geçit yapilmasina karar verilir.
Dünyanin dört bir yanindan mühendisler cagirirlar ve bir de Trabzon'dan Temel katilir.
Alman'a sorarlar:
-Nasil bir projeniz var" diye.
Alman:
-"iki uçtan gireriz ortada bulusuruz, 1 metre ara kalir onuda betonla falan kapatiriz" demis.
Fransiz a da sormuslar;
-"iki uctan baslariz, arada 50 cm. kalir. Onuda kapatiriz" demis.
italyana sormuslar:
-"20 cm kalir" demis.
En sonunda Temel'e sormuslar.
-"içi uçtan baslaruz, ortaya pulustuk pulustuk, bulusamayruk içi tane tüp geçidiniz olur."


ACELE
Temel'in çok acelesi varmis.
Kestirme olsun diye parkin çimlerinin üzerinden geçiyormus.
Parkin bekçisi:
-"Ula! sen niye çimlerun üzeründen gideysun? Tabelada yazani görmeymisun? 'ÇiMLERDE YÜYUMEYUN' diy da, sen körmisun? demis.
Temel:
-"Ben yürümeyrum ki kosayrum!"


RUSVET
Bir Karadenizli, bir Kayserili ve bir Diyarbakirli ayni trafik kazasinda ölmüs.
Cenazeleri dualarla, göz yaslariyla kaldirilmis.
İki üç gün geçmis, bir de bakmislar ki Karadenizli, çikmis mezardan,
üstünü silkeleyerek geliyor. Önce büyük bir panik yasanmis haliyle, sonra bakmis
zombi mombi degil, bayagi kanli canli, cesaret edip yanina yanasmis ve merakla sormuslar:
-"Yahu sen öteki dünyadan nasil geri döndün?"
Anlatmis:
-"Öte tarafta da isler buradaki gibi yürüyormus meger, rüsvet, haksizlik, yolsuzluk... Geri göndermek için 5 bin dolar istediler, bastim parayi geri geldim."
-"Eee, diger iki arkadas niye gelmedi?"
-"Vallahi ben gelirken, Kayserili hala 3.500 dolara olmaz mi, yap bir indirim de ayagimiz alissin! diye pazarlik ediyordu."
-"Ya Diyarbakirli?"
-"O da 'Ben vermem, Devlet versin!' diye inat ediyordu..."


SINYAL
Temel, Taksim Meydani'nin etrafinda arabasiyla fir dönüyormus.
Bir tur, iki tur, üç tur...
Derken trafik polisi Temel'i durdurmus.
-"Neden meydanda turlayi duruyorsun?"
Temel:
"Haçan sinyalim takildi da!..."


UCAK
iki Karadenizli uçaga binmis. Uçak havalandiktan sonra uçagin motorlarindan biri bozulmus.
Pilot anons etmis:
- "Uçagimizin bir motoru bozulmustur. Telasa gerek yoktur".
Aradan çok geçmeden ikinci motor da bozulmus.
Pilot anons etmis:
- "Uçagin ikinci motoru da bozuldu....".
Temel Dursun'a dönmüs:
- "Tursun tesene geceyi habura gecireceguz!."


ODEV
Trabzonlu Temel Aga'nin sevgili torunu Esme'ye verilen ödev ile basi derttedir...
Eskisehir'e göç eden "Tegerli arkadasu" Niyazi'ye basina gelenleri yazar:
Niyazicugum. Hani benim küçük torun var ya. Geçen aksam, geturdi ödevini önüme koydi. Bi yandan da aglayi. Zaten dertlerini hep baga açar. dedi ki:"
-"Habunlari anliyamadum. O yüzden da yapamadum. Yarin ögretmen beni dövecek."
Dedum ki;
-"Aglama usagum, bunun içun ögretmen adam dövmez. Simdi oni çözeruk. Ne mümkün Niyazi kardasum:"
"Bi tirenlan, bi otobos ayni istasyondan kalkmislar. Tiren otobostan üçte bir daha hizli gidiy. Otobos iki yerde onbeser dakka istirahat vermis. Tiren da bi yerde durmis, 20 dakka su almis. Otobos saatte 60 kilometro gidiymis. Tiren 5 saat sonra gidecegi yere varmis. Otobos ise ne vakit sonra oraya olacakmis. Ugrastum yapamadum. Usak aglay. Derken bubasi geldi. O da çözemedi.
Diyrum oga ki, "Damat, senun tanidugun tahsilli bi otobos sofori var ise oga soralim, belki o bilebilur. Yahutta sabah olsun ben usagi soforler cemiyetine götüreyum. Onlar arasinda belki tirenle yaris etmis bi sofor vardur da bize nasihat verur.
"Ha, biz bi yandan da usaga tireni tarif ediyruk. Tiren görmemis ki... Ne anasi görmis, ne bubasi. Ben da bi tek askerlukte Erzurum'dan Sivas'a gittiydum. Neysa kardasum, o gece çok kizdum. Diyeceksun ki niye? Usak daha incir agacindan duti ayiramay; mezgiti gosteriyrum, hamsi diy; efendum, yumurtanun fabrikada yapilduguni sanay. Biz gelduk araba yaristiriyruk. Yani efendi, otobos saatinda varsa ne olur, geç varsa ne olur? Gurbetten yolci mi bekliysun? Eger varacagi saat onemliysa, edersun yazihaneye bi telefon, derler saga otobosun inecegi zamani.."
-"Bu kadarluk mesele içun sabiyi subyani niye telef edersun? Usacuklarda sarki yok, türki yok, oyun yok; dayamis matamatigi. Ayuptur ya!...."


YEDIYUZ
Temel bir vapur acentasina gitmis:
-"Biz vapuru kaçirduk, baska vapur bulurmisunuz?"
-"Kaç kisisiniz?"
"Yediyuz."
Acenta yetkilisi bu kadar müsteriyi kaçirmamak için hemen yeni bir vapur istemis.
Vapur geldiginde Temel ve arkadaslari rihtimda toplanmislar. Ama nedense fazla kalabalik degillermis.
Görevli sormus:
-"Hani yediyüz kisiydiniz?".
-"Dogridur, iste pir, içi, uç, dort,pes, alti, yedi. Toplam yediyuz daa!..' demis Temel.
Acenta yetkilisinin Kafasi atmis, Temel'i bir güzel dövmüs ve:
-"Eger, bir daha (i) yerine (u) dersen, canina okurum...' demis.
Temel birkaç gün sonra bir bakkala gitmis.
-"Bana bir mim verin...' demis.
Bakkal anlamamis ve birkaç kez tekrar ettirmis sonra eliyle göstermesini istemis. K
Temel eli ile isaret edince:
-"Yooo, o mim degil mumdur." demis bakkal.
Temel :
-"Olsun da!. Mim demek, dayak yemekten iyidur.'


ALLAH BILIR
Temelin bashekim oldugu hastahane, Saglik Bakanligi müfettisleri tarafindan denetlenmektedir. Teftisten sonra müfettislerden biri Temel'e sorar:
-"Bazi yataklarin önündeki harfler,dikkatimi çekti. Mesela:A.S,A.T,A.Ü gibi bunlarin manasi nedir?"
Temel gerekli açiklamayi yapar:
-"A.S Akut Siroz, A.T Akut Tüberküloz,A.Ü Akut Ülser anlamina celur."
müfettisin aklina birsey daha takilmistir. Bu sebeple yeniden sorar:
-"Peki A.B'nin manasi nedir?"
Temel cevap verir:
-"O,teshisi konulmayan hastaluklari ifade eder. Manasi da :"
-"Allah Bilir"



************


TAVSAN
Temel ava çikmis, eli bos dönmemek için kasaptan bir tavsan almis.
Fadime:
-"Ha pu neturda , soyulmus tavsani nasil avlaysun?"
Temel :
-"Haçan sevisirken yakaladum, çiyinmeye firsatu olmadi, furdimm oni da!.."


TEMEL'IN TARLASI
Temel köyünün en yüksek yamacina çok zor sartlarda ev insaa ediyor,yanina da güzel bir tarla ekiyor. Bu isler için bir kaç yilini harciyor. Karisi Fadime'yle yasamaya basliyorlar.
Gel zaman git zaman,bir gece çok siddetli bir firtina kopuyor. Yagmur sele karisiyor. Gök gürültüsü ve yildirimlar çakiyor.Temel bir hisimla disari çikiyorki tarlanin yerinde yeller esmekte.Açiyor ellerini:
-"Ey Ya Rab'bim; o kadar emek verdugum tarlanun ettun içine, birde çakmagini çakupta bakaysin ki ne ettum diye."



ZEYTIN-PEYNIR
Amerikada baslayan fare istilasina bir türlü çare bulamayan bilim adamlari kara kara düsünürken, birden kapi çalinmis.
-"Kim o?"
-"Benim adim Temeldur".
Temel içeri girmis ve;
-"Usaklar, bu fare meselesini söyle halledecegiz.., Bir tahta alip ortasina bir jilet koyacagiz, ,jiletin bir kenarina zeytin bir kenarina peynir koyacagiz.. Fare gelecek boynunu uzatip 'Zeytinimi yesem, peynirimi yesem' diye saga-sola bakarken boynu kesilecek ve ölecek.." der demez Temeli zorla disari çikarmislar...
Bilim adamlari yine kara kara düsünürken , Temel hizla içeri dalmis ve ;
-"Buldum usaklar demis, Sistem ayni fakat daha ucuz. Peynir de yok zeytinde..."
-"Eee!" demis bilim adamlari, "Nasil olacak bu is.."
Temel gayet sakin;
-"Jiletli tahtayi odanin ortasina koyuyoruz, fare geliyor, basini uzatiyor saga-sola bakarak;
-"Zeytin nerdeee!, peynir nerdee!.".


OLSA IDI DEDUK
Temel 40 arkadasi ile bir takaya binerler karadenize gezmeye açilirlar.
Biraz dolastiktan sonra kaptan hepsini toplar.
-"Arkadaslar, bu 40sandik altini nasil paylasacagiz" der.
Her kafadan bir ses çikar.
Olurdu!, olmazdi!, öyle olsun! böyle olmaz' derken kavga çikar hepsi birbirini öldürür.
Bir temel yarali kalir. Taka kendi halinde kara denizde dolasirken Sahil güvenlik görür takaya yaklasip yukari çikarlar ki hepsi ölmüs, bir yarali var. Hemen takayi sahile çekerler.
Temel'i hastanede tedavi ettirdikten sonra karakola alirlar, sorguya çekerler.
Komser sorar:
-"Oglum ne oldu anlat bakalim."
Temel baslar:
-"40 çisi takaya binduk, cezmeye çiktuk. O arada kaptan 40 sandik altini nasil paylasacagimizi ortaya atti, anlasamaduk kavga çikti. Durum budur."
Komser.
-"Oglum biz takayi aradik, takada hiç bir sey yok. Nerede 40 sandik altin!."
-"Komserum, 40 sandik altin var diyen çiim, biz de olsaydi deduk!."


500 YTL KIMINDUR
Trabzonlular ile Kayserililer aralarinda savas yapiyorlarmis.
Kayserililer, Trabzonlularda Temel ve Dursun ismi çoktur diyip "Temel" ve "Dursun" diye bagiriyorlarmis, ayaga kalkani vuruyorlarmis.
Bizim Temelle Dursunun patlama seslerinden kulaklari pek duymaz olmus.
O yüzden Trabzon ordusunda tek Temelle ile Dursun kalmis.
Dursun demis ki:
-"Biz de ahmet diyelim kalkani vuralim, Mehmet diyelim kalkani vuralim" demis
Bagirmaya baslamislar ama kimse kalkmamis .
Bu arada Temelde yerde 500 YTL bulmus ve cömert davranarak :
-"Ha bu 500 YTL kimundur daa?" diye bagirmis.
Kayseri ordusundakilerin hepsi ayaga firlamis ve hepsi vurulmuslar.


SIRTIM KASINIYOR
Temel bir trafik kazasinda kolunun birini kaybeder ve kimse is vermez.
Birgün bogaz köprüsünden asagi atlayacakken sahilde iki kolu olmayan bir adam hoplayip zipliyormus.
Temel hemen adamin yanina kosmus:
-"Ula arkadas benim kolumun biri yok, kimse bana is vermiyor, bunalima girdim, tam kendimi atarken seni cördüm. Senin iki kolun dea yok ama hopluyup zipliyosun, nasil oluyor bana da anlat." der.
Adam:
-"Ya kardesim git be isine, benim sirtim kasiniyor da nasil kasiyacagimi düsünüyorum."


CEBER ULA
Temel ile Dursun hararetli bir sekilde iddialasirlar.
Temel:
-"Ula Dursun, hapuraya pen pu pinanun çatisundan pi pardak suya paluklama dalarum daa."
Dursun:
-"Nah dalarsun, ula imkanu yoktur"
Vardir yoktur bir milyarina iddiaya girer kafadarlar. Temel gider bir bardak su getirir ve kaldirima koyar.
-"Iyi izle ula, nasil dalacam hamsi cibi.."
Dursun ise hala Temel'i umursamamakta, dalgasini geçmektedir. Temel catiya çikar Dursun'a seslenir:
-"Ula Dursun iyi izleyesun ha celeyrum!" der ve kendini bosluga birakir.
Tam yere üç bes metre kala Dursun yerdeki bardaga bir tekme sallar:
"Geber ula .."


OFLI
Ofli'nin biri, Yunanistan'dan Türkiye'ye yatirim yapmak amaciyla gelen is adamlari kafilesiyle ayni uçakta trabzona geliyormus.
Uçak pilotu uçagin bir ariza nedeniyle düsecegini anons edince herkes telaslanmis.
Pilot "Yükü azaltin yoksa parçalanacagiz" demis.
Herkes çanta bavul ne var ne yok camdan asagiya atmis. Tabii ki atilanlar yeterli degilmis .
Pilot "Biriniz atlayin, digerleriniz kurtulacak" anonsu yapmis. Kurtarilacak lafini duyan Ofli Yunanlara demiski:
-"Atalum pi yazi tura kaybeden atlasun, digerleri de varini yogunu atlayana versun."
Yunanlilar Temel'e :
-"Sen atla, varimiz yogumuz senindir." demisler.
Temel atlamayi kabul eder, hemen bir senet imzalatir.
Kapiyi açan Temel :
-"Son arzum atlarken beni alkislamaniz." der ve koltuklara tutunan yunanlilar alkislamak için ellerini çözünce hepsi uçaktan düser.
Temel de;
-" Ula siz kendünüzi penden taha mi kurnaz sanaysunuz?"


PIZ KAZANURSAK
Siyasiler bos yere kavga ederse ekonomi de vatandasa kalir.
Temel, Dursun ve İdris’in parasizliklari canlarina tak eder.
Bir taraftan issizlik bir taraftan gelecegi kapkara bir siyaset. Ekonomi ve enflasyonu birakan siyasiler devamli kavga ederler. Bunlar da oturur gelecegimizi, yani ekonomi, issizlik nasil çözülür onu tartisirlar.
İdris söz alir:
-"Usaklar ben en hizli kalkunmanun yolini buldum... Bi uçak filosu yolliyalum. New York’i bombaliyalum... Sora da Amerika bize atom atar. Teslim oluruk. Sora da Japonya gibi çikaruk ortaya aha zengin oldun..."
Dursun atilir:
-"Ula daha kolayi varken öyle niye edeyruk... En iyisi Amerika’ya savas ilan edelum Besinci Filo oriya çikarma yapar... Savasi kaybederuk... Ardindan Almanya gibi ortaya çikaruk aha zenginsun."
Sonunda Temel atilir, kafasini kasir ve:
-"Ula usaklar ya savasi biz kazanursak, oni hiç hesap etmedunuz..."


TEMEL'IN OGLU
Temel'in oglu küçük Temel, okula gittiginde ögretmeni sorar:
-"Temel, baban nasil iyi mi?"
Küçük Temel:
-"Ögretmenum, babam dün aksam banyo küvetine girdi, uyudi kaldi oriya..."
Ögretmen saskin:
-"Uyudu mu? Desene sular evi basti, ev mahvoldu..."
Küçük Temel sakin:
-"Yooo ögretmenum öyle olmadi, çünki babam agzi açuk uyur..."




***********


SINEMA BILETI
Temel, oglu Hasan i ödüllendirmek için para vermis ve sinemaya göndermis.
Hasan giseden biletini almis ve salona girmis ancak biraz sonra aglayarak disari çikmis. Gisedeki kiz Hasan'in yanina gidip ne oldugunu sorunca Hasan da :
-"Kapitaki amica piletumi yirttu..."



BAGCIK
Temel ise girmek için sözlü sinava girer.
Çok heyecanlidir ve bir önceki adaya sorar:
-"Ula Ne sorayiler?"
-"Ayakkabi."
Temel'in sirasi gelir, bilsin diye kolay sorarlar:
-"Dört ayaklidir, miyav miyav!.. der."
Temel:
-"Bagcikli midur?"


TEESSUF EDERIM
Ekonomik kriz yuzunden buyuk para problemi olan Temel, cocuk kacirip fidye istemege karar vermis.
Sehrin büyük bir parkinda çocugun birini gözüne kestirmis.
Önce bir not yazmis;
-"Cocuguni kaçirdum. Bunu yaptigim icun üzçünüm ama kusura bakma çünkü gerçekten paraya ihtiyacim vadur. Yarin sabah saat 7'de falanca parktaki filanca agacin altina bir siyah cantada 5 milyar getur. Imza: Laz."
Cocugun yanina gitmis, notu çocugun ceketinin ic cebine koyup, dogruca evine gitmesini ve notu babasina gostermesini söylemis. Ertesi sabah parka geldiginde soyledigi agacin altinda, soyledigi renkteki cantada icinde 5 milyar olan emaneti bulmus.
Baska bir notla birlikte;
-"Paran burayadur ama bir usagin hemserisine ha pöyle bisi yapmasina inanamayrum. TEESSÜF EDERUM!.."


GENLESME
Fizik dersinde ögretmen küçük Temel'e sormus:
-"Sicaklik ve soguklugun cisimler üstünde etkisi nedir?"
Temel cevap vermis:
-"Sicakta uzar, sogukta küçülürler."
-"Örnek verir misin ?"
-"Günler yazin uzar, kisin kisalur da."


SAVAS ILANI
Karadeniz'liler bir meseleden ötürü Çin'lilere kizmislar. Bunun içinde, Çin'e Telgraf çekip savas ilan etmisler. Çin'liler Telfrafi alinca önce hayret etmisler. Haritayi açmis arastirmislar Rize'nin yerini bulmuslar. Bakmislar, Rize ve diger Karadeniz sehirleri birer vilayet durumunda. Bu kez Çin'liler savas ilanini kabul eden karsi Telfraflarini çekerler.
Cevabi Telgraf Karadeniz'li yaslilar tarafindan alinir ve tartismak için bir toplanti yapilir. Toplanti uzamis da uzamis. Bu kez disarda heyecanla bekleyen hemsehrimizin biri dayanamamis, girmis toplanti salonuna. Heyecanla bagirarak;
- "Yahu nedir bu kadar toplanti. Yoksa korktunuz mi?"
Toplantiya Baskanlik yapan yasli adam:
-"Ne korkmasi usagum, Seçizyüz milyon Çin'liyi nereye comecoguk oni tusuniyiruk."



ISARET
Temel ile Dursun can sikintisindan bir kayik kiralarlar. Balik avlamaya çikarlar.
Bir zaman kürek çekerek açilirlar, derken hazirliklar biter, oltalari denize atarlar.
Atar atmaz baliklar da oltaya takilmaya baslar.
Temel ile Dursun’un keyifleri yerindedir...
Temel Dursun’a:
-"Ula Dursun haburiya bi isaret koyalum, yarun purayi bulmamuz kolay olur."
Derken sahile dönerler, kayiktan inerken Temel Dursun’a gene sorar:
-"Ula Dursun isaret koymayi unutmadun degil mi?"
Dursun:
-"Ula hiç unutur miyum, isaret tamam..."
-"Nasi isaret koydun?"
Dursun:
-"Baga soracaguna kayugun ucina bak... Çarpi koydum da."
Temel sinirlenir:
-"Ula o isareti denize yapacagidun kayuga degil. Ayni kayugu baskasi kiralarsa gitti baluklar."



HABURAYADUR
Temel ve Dursun bir agacin altinda oturuyorlarmis.
Birden üstlerinden kocaman seyler geçmeye basliyor, Dursun bir bakiyor inekler havada uçusuyorlar.
Yanlis gördügünü zannedip bir daha bakiyor, fakat ayni sey. Gerçekten inekler uçuyor.
Bunu heyecanla Temel'e söylüyor dürterek. Ama Temel orali bile degil, gayet sakin :
-"Herhalde yuvalari haburayadur da.."


BEN DE OYNARUM
Temel bir arkadasinin daveti üzerine İzmire gitmis.
Orada arkadasiyla dolasirken, birde bakmislar ki, birkaç efe zeybek oynuyor.
Kendilerine özgü agir hareketlerle kol vurup diz büken efeleri seyrederlerken, arkadasi Temel e dönüp sormus:
-"Ne güzel oynuyorlar degil mi ?"
Temel dudak bükmüs;
-"Haçan O kadar düsündükten sonra pen de oynarum..."


O DA SIZIN SIRRINIZ
Komiser sorar:
-"Temel, köpekleri atlatıp, kümesten tavuğu nasıl çaldın?"
-"Komiserüm, onu söylemem, meslek sirridir!"
-"Ama ben söyletmesini bilirim!"
-"O da sizin meslek sirrunuzdur!"


YOL CIZGISI
Temel Karayollari Müdürlügünde ise alinmis.
Görevi ise yollardaki çizgileri çekmektir.
Temel'e bir kutu boya ve firça verilirve Temel çizgileri çekmeye baslar.
Bir gün amiri gelir ve çizelgeye bakar;
-"1. gün 500 metre, 2. gün 300 metre, 3. gün 150 metre, 4. Gün 100 metre.."
-"Temel", der.
"Her gün gittikçe tembellesiyorsun galiba?"
Temel cevap verir:
-"Aksine amirum daha çok çalisayrum laçin çün geçtukçe boya kutusindan daha fazla uzaklasayrum."

__________________
''EL_aLem''
CLuber çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Eski Bugün   #n/a 
Teşekkür Botu
Bot
bot Çevrimiçi

Avatar

Giriş Tarihi: Ocak 2005
Yaş: 0
Mesaj : 0
Üye No: 0
Rep Power: Çok
noumahmet (06-28-2006) bu konu için teşekkür ettiler...
bot Çevrimiçi Tesekkur botuna Rep veremezsiniz. Yinede Tesekkurler. Kurallara Aykırı Mesajı Bildir  
 


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Temelle Her Daim [ Ar$iv Dewam ] CLuber Eskiler (Arşiv) 13 07-04-2006 03:37 PM

Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:30 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.