Sinsi hastalık Hepatit C

Hakikaten sinsi. Vücudumuzda belki de yıllardır varolmasına rağmen biz farkedemiyoruz. Aslında o kadar kolay ki bu hastalığın farkına varmak. Ama gelin görün ki bazen tembelliğimiz bazen vurdumduymazlığımız bazen de aymazlığımız, ciğerimizde dolaşan bu sinsi hastalığı görmemize engel oluyor.


HEPATİT NEDİR?

Hepatit, karaciğerin iltihaplanması anlamına gelir. A, B, C, D, E olarak adlandırılan 5 hepatit virüsünden birinin enfeksiyonu sonucu oluşur. Tüm bu virüsler birkaç hafta süren belirtilerini, cildin ve gözlerin sararması, koyu renkli idrar, aşırı yorgunluk, bulantı-kusma ve karın ağrısı ile seyreden hastalık tablosuna neden olurlar.

Hepatit C, Hepatit C virüsü (HCV) ile oluşan karaciğer enfeksiyonudur. HCV, akut ve kronik karaciğer hastalıklarının en önemli sebeplerinden biridir. Tüm dünyada yaklaşık 170 milyon insanın kronik olarak HCV ile enfekte olmasının yanısıra her yıl 3-4 milyon yeni Hepatit C vakası oluşmaktadır.

HCV enfeksiyonunun kuluçka dönemi 15–150 gün arasında sürmektedir. Akut enfeksiyonlarda en sık rastlanan klinik belirti yorgunluk ve sarılıktır. Bununla birlikte vakaların yüzde 60-70’inde ve kronik formunda hiçbir belirti olmadan hastalık oluşabilir.

Yeni enfekte olan hastaların yaklaşık yüzde 80'inde kronik enfeksiyon gelişmektedir. Kronik enfeksiyonu olanların yüzde 10-20'sinde siroz ve yüzde 1-5'inde 20-30 yıl sonrasında karaciğer kanseri gelişmektedir.

HCV insan kanına doğrudan temas ile bulaşır. Tüm dünyadaki HCV enfeksiyonlarının en temel sebebi denetlenmemiş kan transfüzyonları ve yeterince sterilize edilmemiş iğne ve şırıngaların tekrar kullanımıdır.

Teşhis EIA, RIBA, RNA amplikasyon testi gibi serolojik yöntemlerle konur ama sizin işinize yarayacak olan bilgi şudur ki; teşhis için yapmanız gereken ilk şey kan vermek olacaktır. Yani teşhis kan tahlili ile konuluyor.

Hepatit C’nin tedavisinde yalnız başına interferon ya da Ribavirin (antiviral ilaç) ile interferon kombinasyonu kullanılıyor. Bu tedavinin maliyeti oldukça yüksektir. Yalnız başına interferonun hastalardaki etkinliği yüzde 10–20 arasındadır. Ribavirin ile kombine interferon kombinasyonunun etkinliği ise yüzde 30–50 arasındadır.

Ozon Terapisinin Hepatit C’nin tedavisindeki başarılı sonuçları uluslararası platformda kabul görmekte ve klinik deneyimler her geçen gün artmaktadır.

Sevgili dostlar, buraya kadar anlattıklarım olayın bilimsel yönü. Hastaların iyi olmasını sağlayan başka faktörler de var; moral her hastalıkta olduğu gibi bu hastalıkta da çok önemlidir. Hepatit C hastalarına önemli tavsiyem, morallerini yüksek tutup bu hastalığın alevlenmesine neden olan her şeyden ama her şeyden kaçınmaları…

İçki içmeyin, kesinlikle içki içmeyin mesela! Beslenmenize çok dikkat edin ama aşırı kilodan mutlaka kaçının. Unutmayın kırmızı et hepatit C için sağlıklı besin değildir. Yumurta yemeyiniz lütfen ve bol bol su için. Ayrıca vitamin, mineral ve bitkisel ilaçlardan mutlaka faydalanın.

Yağsız yiyecekler de kilo almanıza neden olabilir...

Hepatit C'ye iyi gelir!
Hekimler Hepatit C’li hastalara bitkisel ilaçlar içerisinde MilkThistle’ı öneriyor. Şimdi de size bu ilaçtan bahsetmek istiyorum:
Silybum marianum bitkisinden elde edilir. (Meryem Ana dikeni, devedikeni, yanbani enginar) Avrupa’da karaciğer toniği olarak tanınan son derece popüler bir üründür.

İlaç, toksinlerin karaciğer hücresine geçişini önler ve karaciğer harabiyetini durdurur. Avrupa’da sayısız çalışmalar bu bitkinin yeni karaciğer hücrelerinin üretimini arttırdığını ve karaciğer fonksiyonlarını geliştirdiğini göstermiştir...
Hepatit ve siroz gibi karaciğer hastalıklarında tedaviye yardımcı ve koruyucu olarak önerilir. Güçlü bir antioksidandır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Özellikle sigara alkol ve kemoterapi kullanımında ve hava kirliliği olan yerlerde yaşayan kişilere tavsiye edilir.
Tavsiye edilen ilacı Milk Thistle jenerik adıyla eczanelerde bulabilirsiniz…



Saçı dökülenlere
Psikolojik stres sonrası olan saç dökülmelerinin altında yatan esas olay psiko-nöroendokrin sistem ile bağışıklık sistemi arasındaki karmaşık etkileşmedir. Yani bağışıklık sistemi psikolojik olayların etkisiyle harekete geçer ve sonuçta saç dökülmesi meydana gelir. Tedavide bilgilendirme, empatik dinleme ve davranışları iyileştirme gibi psikososyal destek, gerekirse ilaç tedavisi uygulanabilir. Ayrıca çörekotu yağı ve defne yağı da bu soruna çözüm olabilen doğal tedavi yaklaşımlarıdır.

Çok güzel açıklamışsın kardeşim emeğine sağlık