Ofisteki fısıltı gazetesi...

[CaKaLBoT]

İş yeri dedikoduları, çözümü kolay olmayan kurumsal bir sorundur. Tümüyle ortadan kaldırılması son derece güç görünmekle beraber, yönetilmesi gereken bir süreç olarak kabul edildiğinde en azından olumsuz etkileri azaltılabilir.
Son yıllarda, değişen iç ve dış çevre faktörlerinin de baskısıyla işletmelerde kurum içi eğitim etkinliklerinin yoğunlaştığı gözlenmektedir. Çalışanları için eğitimler düzenleyen şirketlerin büyük çoğunluğu, başlangıçta iletişim konusundaki eğitimlere önem ve öncelik vermektedirler. Bu eğitimlerin ortak amacı çalışanlar arasındaki iletişimi, anlayışı, işbirliğini, ekip anlayışını geliştirmek olmaktadır.

Bu eğitimlerde; iletişim engellerinin ortadan kaldırılması, açık ve dürüst iletişimin özendirilmesi, iletişimsizlikten kaynaklanan sorunların en aza indirilmesi ile ilgili mesajlar verilmektedir. Eğitimlerin sonunda da katılımcılardan daha aktif dinleyici olmaları, kendilerini daha açık ifade edebilmeleri, iş ortamında uyum ve işbirliğini destekleyecek iletişim becerilerini göstermeleri beklenmektedir.

Bu eğitimlerde çoğu kez, güvene dayalı açık iletişimin olmadığı organizasyonlarda gizli kapılar ardında konuşmaların, dedikoduların, yalan ve iftiranın, fısıltı gazetesinin yaygınlaştığından söz edilir. Bu durumların da çalışanlar arasında kıskançlık, kin, öfke ve nefrete kadar varan olumsuz duyguları beslediği söylenir. Eğitimciler bu tür durumların bilinmesini ve önlenmesini önerirler. Ancak, ne yazık ki bu sorunların çoğu organizasyonların değişmez gerçekleridir.

İnsanların açık iletişim kuramamalarının ve dedikoduyu tercih etmelerinin çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Doğrudan ilgili kişiye değil de başkalarına konuşanların bu davranışlarının bir nedeni, konuştuklarının doğru olmadığını kendilerinin de bilmesidir. Açıkçası, yalanlarının ortaya çıkmaması için konu olan kişiyle yüz yüze gelmek istememektedirler. Arkadan konuşarak, kişiye zarar vermekten adeta gizli bir zevk almakta, kızgınlık ya da kin duygusunu tatmin etmekte, rahatlamaktadırlar. Bu tür iş yeri dedikodularını başlatan kişiler, sözlerinin dedikoduya konu olan kişiye bir şekilde gideceğini bilmektedirler, hatta bunu istemektedirler. “Bunu bir tek sana söylüyorum, sakın kimseye söyleme” derken bile başkalarına da söylenmesini beklemektedirler.