www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 01-03-2007, 05:10 PM   #1
[FX][SOLDIER]
Bağımlı Üye
 
[FX][SOLDIER] Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Dec 2005
Konum: İst.
Mesajlar: 3,489
Teşekkür Etme: 22
Thanked 136 Times in 66 Posts
Üye No: 5863
İtibar Gücü: 2332
Rep Puanı : 20870
Rep Derecesi : [FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Post 'Afganistan halkı bozulmamış...' / 3 Ocak

Hamza ER : Afganistan seyahatini tercih etmende ki gerekçeleri öğrenerek sohbetimize başlayalım.

Adem ÖZKÖSE: Son bir senede, gerek batı basınında geçen haberler, gerekse NATO güçlerinin yaptıkları açıklamalar Afganistan’da direnişin şiddetlendiğini gösterir nitelikteydi. Bizde son dönemde gazetemizde bu tür haberleri çok sık okuyucularımızla paylaştık. NATO komutanlarının ve ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Afganistan’ı kaybediyoruz yönünde ki açıklamaları direnişin şiddetli olduğu tezini güçlendiriyordu. Fakat tüm bu açıklamalara rağmen Afganistan’dan, özellikle Taliban’ın güçlü olduğu güney bölgesinden sağlıklı haber alamama sıkıntısı vardı. Çünkü bu bölgeye hiçbir gazeteci giremiyordu. Ayrıca bir gazeteci olarak benimde, bölge ve taliban hareketi hakkında zihnimde bazı soru işaretleri mevcuttu.

Bölgeden haber almak, gerçekleri yerinde görmek, hem kendimi, hem de kamuoyunu bilgilendirmek için Afganistan yolculuğuna karar verdim.
Afganistan içerisinde gittiğim bir çok yerde, okuduklarımızın, haber sitelerinde gördüklerimizin veya bazı kişiler hakkında duyduklarımızın her zaman doğruyu yansıtmadığına şahit oldum. Bir yerle ilgili kesin hükümlere varabilmek için oranın görülmesi, bizzat tarafların dinlenmesi gerektiğini düşünüyorum

Hamza ER : Doğru haberlere ulaşılamıyor dedin. Bu konuyu açsak iyi olur. Genelde Taliban’la ilgili haber kaynakları Batı menşeili; ve bunlarda yamyam, yabani, halkına, toplumuna zulüm eden, insan yönetiminden, devlet yönetiminden anlamayan kişiler olarak bize sunuluyor. Bu konudaki ilk izlenimlerini bizimle paylaşır mısın?

Adem ÖZKÖSE: Tabii ki bu enformasyon herkesi etkiliyor bir şekilde. Benimde kafamda Taliban’la ilgili soru işaretleri vardı. Gittiğimde her şeyden önce şu çok dikkatimi çekti benim; Afgan halkının temiz fıtratları bozulmamış. Buraya teknoloji girmemiş, kapitalizm girmemiş. Yani teknolojinin, kapitalizmin ve televizyonun girmemesi bu insanları aşırı derecede fıtrata bağlı, temiz ve saf insanlar olarak kalmasını sağlamış. Ben ilk bu durumu fark ettim. Ve bu beni çok etkiledi.
Eleştirebileceğimiz yönleri de var mutlaka, ama ben otuz gün iç içe yaşadığım Afgan halkı ve Taliban mücahitleri hakkında kesinlikle ciddi manada olumsuz konuşabilecek bir hadise tespit etmedim.
İnsanların yaşamları basit ve sade. Ayrıca oldukça dinlerine bağlılar. İnsanlara ve diğer canlılara karşı yardımsever ve saygılılar. Ben size birkaç örnek verim; Taliban’a bağlı bir mücahid grubu operasyonlara giderken üşümemek için ateş yakıyorlardı. Yüklerini taşıyan eşek için de üşümesin diye ateş yaktılar. Bunlara şahit oldum. Ayrıca bizi gören köylüler hemen evlerinde ki en güzel yemeklerini ikram etme telaşına düştüler.
Yabani, iş bilmez olarak görülen Taliban hareketinin emirlerinden Molla Dadullah ile görüştüğümde, Taliban’a karşı yürütülen linç gerekçesinin bu insanların Kur’an’a ve Hz. Muhammed(s.a.v.)’e olan sadakatleri olduğunu hissettim. Çünkü eski Taliban hükümetinde savunma bakanı olan Molla Dadullah gayet basiretli ve siyaseti iyi bilen bir şahsiyetti. Tüm kararlarında İslami kaynakları dikkate alıyor, O’na göre değerlendiriyordu. Bu gün gelinen noktada, Kabil dışına çıktığınızda, insanlarla görüştüğünüzde şu sonuca kesinlikle varabilirsiniz; “halk Taliban’ı arıyor.” Ben bunu çok rahat söyleyebilirim.
Tabii halkın İslam’i hassasiyetleri de var. Taliban zamanında bir takım eksiklikler olmasına rağmen halk idarelerinden memnundu. Bu İslami hassasiyetlerinden kaynaklanıyordu. Eksiklikler olması çok normaldi. Çünkü Taliban bütün dünyadan boykot gören, soyutlanmış bir yönetimdi. Ama Taliban’ın eksiklerini giderebilme noktasında ciddi girişimleri olmuştu. Mesela Taliban zamanında imar çalışmalarına başlanmış. Taliban zamanında dünyadan ve Türkiye’den Müslüman iş adamları davet edilmiş, onlara bir takım fabrikalar kurmaları teklif edilmiş, bir takım iş alanları oluşturun denilmiş. Eğer İşgal olmasaydı bunların gerçekleşmemesi için hiçbir neden yoktu diyorlar
Herkes bahsediyor. Mesela Kabil’de ABD askerleri geldikten sonra yaşanan cinsel sapkınlıklardan bahsediliyor. Sırf ABD askerinin cinsel ihtiyaçlarının giderilmesi için oraya orta Asya’dan fahişeler getirilmiş. Sonra ahlaksızlıklar, özellikle ABD askerlerinin yaptıkları bir takım iğrençlikleri anlatıyor halk.
Ama burada her şeyden önce bir aşağılanma var. Yani orada bir çok yere üstler kurulmuş, yabancı askerler gelmiş, bu durum orada ki halkın onurunu zedeliyor. Halk bunlardan dolayı büyük bir destek veriyor Taliban’a. Zaten güçlenmesinin en büyük sebeplerinden biri de bu.

Hamze Er:Tayyip Erdoğan, Bush ile görüşmesinde Türk askerinin Kabil’den çıkmayacağına özellikle vurgu yaptı.

Adem ÖZKÖSE: Aslında bu gelişmeler direnişin ne kadar güçlü olduğunun kanıtıdır. Almanlar güneye inmiyorlar, Türk askeri inmiyor. NATO o kadar istemesine rağmen, güneye inmiyorlar, direniyorlar. Niye? Çünkü büyük zayiatları olacağını biliyorlar.
Bakın, Afgan halkının Türkiye’ye karşı bir sevgileri var. Bize çok ilgi gösterdiler. Bizim şerefimize yemek verdiler. Ancak kırgınlar. Molla Dadullah, “Türkiye hilafetin eski merkezi, bir zamanlar Ulemanın, mücahitlerin çıktığı Türkiye’den şu anda Irak ve Afganistan’a Amerikan uçakları çıkıyor.” dedi. “Biz Türk halkına düşman değiliz, bizleri birleştiren İslami kimliğimiz var.” diyorlar.
Ancak şuna da vurgu yaptılar, buraya bizimle savaşmaya gelen herkesi NATO üniforması ile görürüz ve karşı koyarız.
Bir çok cihat beldesine gittim. Ama insanların yaşamak için değil de ölmek için varolma duygusunu Afganistan’da çok yoğun olarak gördüm. Ölüm orada çok kutsanmış. İnsanlarda çok büyük bir şehadet aşkı var. Şehadet düşüncesi var…
Biz orada yarım saatten fazla bombardıman altında kaldık. Gerçekten çok feci bir şey.İnsanbir an önce bitsin diyor. Bunu yirmi dört saat yaşayan insanlar var. Şimdi aklıma Çeçenistan’da, Filistin’de o bombardıman altında yaşayan insanlar geliyor. Nasıl buna dayanıyorlar diye düşünüyorum. İnsanın bünyesinin kaldırabileceği bir şey değil. Ölümü her an ensenizde hissetmek inanın kolay değil.

Hamza ER :Böyle kritik bölgelere, bu tür tehlikeli ve riskli bölgelere genelde her gazeteci gitmez. İslam’i kaygıları olmadan gitmeyi göze alan gazetecinin bir amacı vardır. Sağ salim döndüğünde kazancı artacaktır, şöhret olacaktır. Sen hangi düşüncelerle baktın ki bu tehlikeli ziyaret gerçekleşti?

Adem ÖZKÖSE: İstanbul sokaklarındaki çocukları görünce aklıma Irak’ta, Lübnan’da gördüğüm çocuklar geliyor. Bundan sonra Afganistan’da gördüğüm çocuklar da hep aklıma gelecek.
İnsan ölümlerini, o yaşanan acıları gördükçe, burada ki hayat çok basit geliyor. Gerçeklik oradaymış gibi bir duyguya kapılıyorsunuz. Neden risk alıyorum sorusuna vereceğim ilk cevap, bencil olmamaya çalışıyorum olacaktır. Ben sadece kendi annemi, kendi ailemi düşünmüyorum. Müslüman anneleri düşünüyorum. Benim altı tane kardeşim var, oradaki çocuk benim kardeşimde olabilirdi. Amerika orada bir yaşında ki çocuğu öldürüyor. Benim kardeşlerim o bombardımanı bir saat yaşasalar, psikolojileri bozulur. İnsan çıldırır. Onların o şekilde acı yaşaması dayanılmaz. İslam’ın çocukları yeri geliyor öldürülüyorlar, yeri geliyor sakat bırakılıyorlar. Her sabah bomba sesleri ile uyanıyorlar. Yaptığım işi çok insani bir görev olarak görüyorum. Doğru yaptığımı düşünüyorum.
Ben şunu da açık olarak söylemek istiyorum. Taşıdığım Müslüman bir kimliğim var. Ve bu, benim adaletten ayrılmamamı sağlıyor. Adil bir gözlükle bakan herkes hangi safta yer alacağını kolay tespit edebilir. Ben adil bir tercih yaptığım için insan olduğumu düşünüyorum. İnsan olmak tercih yapmaktır. Öncelikle İslam ümmetine aidim. Tercihim tabii ki Müslüman kardeşlerimden yana olacaktır.
Ancak bu düşüncem, benim bir takım yanlışları örtmem anlamına gelmez. Dünyada güçsüzler var, zulme karşı direnenler var. Tercihimi güçsüzlerden, ezilenlerden, zulme karşı direnenlerden yana koyan bir insanım. Dünyada bir enformasyon savaşı var. Bu enformasyon savaşında Müslümanlara, özellikle direniş hareketlerine çok büyük haksızlıklar yapıldığını düşünüyorum. Medyayı ellerinde bulunduran insanların, emperyalizme karşı, siyonizm’e karşı direnen hareketler ile ilgili dünyayı kandırdıklarını düşünüyorum. Dünyaya ve okuyucularımıza bunun böyle olmadığını göstermeye çalışıyorum.
[FX][SOLDIER] çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
s.a. forum halkı DeH$et-üL VaH$eT Yeni Üyeler Tanışma Merkezi 3 05-19-2010 01:22 AM
'Afganistan için geliyor' GooD aNd EvıL Yurttan Haberler 0 04-04-2009 10:47 AM
Saçları 400 yıl bozulmamış slipknot Eskiler (Arşiv) 0 01-10-2009 10:18 PM
ezersen bu halkı,haksızca GooD aNd EvıL Eskiler (Arşiv) 0 02-13-2008 01:03 PM
Tüm Afganistan NATO'nun Bostandere Eskiler (Arşiv) 1 10-06-2006 12:38 PM

Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:17 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.