Babacan: AB'nin Türkiye'ye ne zaman hazır olacağı önemli olacak / 30 ocak

[JЗĽ¦ьΦŊΞ 23]

Babacan: AB'nin Türkiye'ye ne zaman hazır olacağı önemli olacak

ANKARA (A.A)

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, bundan sonraki dönemde, Türkiye'nin AB'ye hazır olmasından öte, belki AB'nin Türkiye için ne zaman kendini hazır hissedeceğinin daha önemli olacağını bildirdi.

Ali Babacan, İsveç AB Bakanı Cecilia Malmström ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, konuk bakan ile 2007'de AB ilişkilerinin seyrini ele aldıklarını ifade etti. Aralık zirvesinde alınan kararların ardından Türkiye ile AB ilişkilerinin yeni bir döneme girdiğini hatırlatan Babacan, bu dönemde, Türkiye'nin müktesebata uyum alanında çalışmalarına başladığını kaydetti.
Ali Babacan, fasılların açılıp kapanması ile ilgili çalışmaları AB'deki siyasi ortam müsaade ettiği ölçüde kararlılıkla devam ettireceklerini vurguladı.

3 FASILDA DAVET MEKTUBU

Aralık zirvesinden hemen sonraki toplantılarda, bazı fasıllarla ilgili bir üyenin olumsuz tutumu nedeniyle sıkıntılar çıktığını, ancak bunun, yavaş yavaş Almanya'nın dönem başkanlığında aşıldığını söyleyen Babacan, şöyle devam etti:
“Biz, Aralık zirvesinden bu yana 3 ayrı fasılda, ki bunlar işletme ve sanayi politikaları, istatistik, ekonomik ve parasal politikalar fasılları, bu fasıllarda müzakereye davet mektubu aldık. Yani, 27 üyenin tamamı, bu fasıllarda Türkiye'nin bir açılış kriteri olmadan müzakereye hemen başlama konusunda mutabakata varmış oldu.”
Bunun yanında da müzakereye açılmayacak 8 fasılda da Komisyon ile nasıl çalışılacağının yavaş yavaş netleşmeye başladığını kaydeden Babacan, şöyle dedi:
“Özellikle Ek Protokol ile ilgili konular, bu açılmayacak 8 faslın açılış kriterlerinden biri olacak. Yani diyelim ki tarım faslı ile ilgili bize açılış kriterleri bildirilmiş durumda. Bunlardan biri de ek protokol ile ilgili konu. Dolayısıyla o 8 fasılda da Komisyon ile hangi fasılların hangi kriterlere tabi olacağı konusunda kriterlerin yerine gelip gelmediği konusunda diyaloğumuzu, çalışmalarımızı devam ettirme şansına sahip olacağız.”

TÜRKİYE İLERLEMEYE DEVAM EDECEK

Türkiye'nin 35 faslın 35'inde de ilerlemeye devam edeceğini vurgulayan Babacan, “Bunları kendi önceliklerimiz ve zamanlamamıza göre gerçekleştireceğiz. Ve yine üye ülkeler arasında konsensüs oluştuğu ölçüde fasılların normal olarak açılması ile ilgili ilerlemeyi de sağlamış olacağız” diye konuştu.
AB'nin şu anda içinde bulunduğu siyasi ortamın çok da rahat olmadığını dile getiren Babacan, bazı ülkelerin iç sıkıntılarının yanı sıra AB'nin de anayasa gibi sorunları olduğunu kaydetti.
Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin birazda bu sıkıntıların ortadan kalkmasını, AB'nin kendi iç toparlanma sürecini beklemek zorunda olacağını ifade eden Babacan, “Artık bundan sonraki dönemde, Türkiye'nin AB'ye hazır olmasından öte, belki AB'nin Türkiye için ne zaman kendini hazır hissedeceği daha önemli olacak” dedi.
Türkiye'nin büyüklüğü ile AB'nin dünyadan nasıl görüldüğünü de değiştirecek bir ülke olduğunu vurgulayan Babacan, böylesine tarihi bir karar ve gelişmenin bazı sıkıntı ve zorluklarla karşılaşmasının çok da alışılmadık bir durum olduğuna işaret etti.
Babacan, Türkiye'nin önünde uzun bir yol olduğunu hatırlatarak, önemli olanın tam üyelik hedefinin sapasağlam yerinde durması olduğunu sözlerine ekledi.

KONUK BAKAN

İsveç'in AB Bakanı Cecilia Malmström de açıklamasına, daha önce de Türkiye'de bulunduğunu, ancak bakan olarak ilk kez geldiğini söyleyerek başladı.
Hem kendisinin hem hükümetinin hem de İsveç halkının Türkiye'nin AB'ye üye olmasına çok büyük önem atfettiğini belirten Malmström, “Türkiye'yi, AB ailesinde görmek istiyoruz” dedi.
Malmström, Aralık ayında yapılan toplantılar neticesinde, aslında AB içinde de bazı reformların yer alması gereği ve bu çalışmaların AB içinde de önem kazandığının vurgulandığını ifade etti. Bütün bu çalışmaların AB içinde yapılmasının çok çok önemli olduğunu belirten Malmström, böylelikle yeni üyelerin olabileceğini ve yeni üyeler için AB'nin hazır olabileceğini söyledi.
Malmström, yurt dışından gelen biri olarak, Türkiye'de meydana gelen ekonomik büyüme, gelişme ve refah seviyesini görmenin kendisi için çok etkileyici olduğunu vurguladı. Bu gelişmeler sayesinde, Türkiye'nin daha açık ve şeffaf bir toplum olma yolunda ne kadar hızla ilerlediğini de görmüş olduklarını dile getiren Malmström, reformlar sayesinde daha açık tartışma ortamları olduğunun da dikkatini çektiğini kaydetti.
Bütün bu gelişmelerin, reformların, yalnızca AB'nin kendisi için değil asıl Türk halkı için büyük önem taşıdığına dikkat çeken Malmström, “Bu nedenle Türk hükümetini ve parlamentoyu, yapmış oldukları bu çalışmalardan dolayı tebrik etmek istiyorum” diye konuştu.

SORULAR

Babacan, 3 faslın ne zaman açılacağına ilişkin soruya karşılık, davet mektubunun alınmasının ardından Türkiye'nin bu fasıllara ilişkin müzakere pozisyon belgesinin hazırlayacağını, ilk fasılla ilgili belgeyi de hazırladığını belirterek, ilk Bakanlar Kurulunda bunun onaylanmasının ardından Komisyona göndereceklerini bildirdi. Bunun ardından AB'nin ortak pozisyon belgesi hazırlaması gerekeceğini ve bunun için 27 ülkenin olayının şart olduğunu anlatan Babacan, fiili açılışın üye ülkelerin pozisyon belgesinin ne zaman oluşturulacağına bağlı olduğunu söyledi.

MÜKTESEBATA UYUM ÇALIŞMALARI

Türkiye'nin müktesebata uyum konusunda hazırlayacağı yol haritasına ilişkin olarak da Babacan, tüm kurumlardan Ocak ayı sonuna kadar kendi hazırlayacakları planları iletmelerini istediklerini açıkladı. Babacan, 40-50 kurumdan bu planların geleceğini ve onlarla bire bir yapılacak görüşmelerin ardından müktesebata uyum yol haritasına son şeklin verileceğini ifade ederek, Bakanlar Kurulunda onaylanmasının ardından bunu kamuoyu ile paylaşacaklarını kaydetti.
Bunun 7 yıllık bir dönemi kapsayacağını, bu nedenle biraz zaman alacağını da belirten Babacan, mümkün olduğunca kısa sürede netice almaya çalışacaklarını sözlerine ekledi.