www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

 
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 07-03-2007, 12:48 AM   #1
The JoLLy JoKeR
Forum Aşığı
 
The JoLLy JoKeR Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Feb 2007
Konum: İstanbul
Yaş: 45
Mesajlar: 4,051
Teşekkür Etme: 74
Thanked 33 Times in 27 Posts
Üye No: 30674
İtibar Gücü: 2229
Rep Puanı : 7464
Rep Derecesi : The JoLLy JoKeR has a reputation beyond reputeThe JoLLy JoKeR has a reputation beyond reputeThe JoLLy JoKeR has a reputation beyond reputeThe JoLLy JoKeR has a reputation beyond reputeThe JoLLy JoKeR has a reputation beyond reputeThe JoLLy JoKeR has a reputation beyond reputeThe JoLLy JoKeR has a reputation beyond reputeThe JoLLy JoKeR has a reputation beyond reputeThe JoLLy JoKeR has a reputation beyond reputeThe JoLLy JoKeR has a reputation beyond reputeThe JoLLy JoKeR has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Arrow Bilime göre aşkın ömrü kaç yıl?

Bilime göre aşkın ömrü kaç yıl?

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hatice Güz, bilim dünyasının aşkı sorguladığını belirterek, aşkın psikotik bozukluğa benzediğini söyledi. Bilime göre aşkın ömrü de belli.

"Aşk dediğin laftır derler" sözünü hatırlatan Doç. Dr. Hatice Güz, "Bir çok bilim adamı, 'Gerçekten aşk laf mı, hastalık mı, gerçek bir duygu mu?', 'Neden daha çok ergenlikte veya orta yaş krizinde aşkın adı geçiyor?', 'Neden aşık olunca kalp hızla çarpıyor, aşık olanın başı dönüyor?', 'Aşk ve erotizm ayrı mı, aynı mı?' sorularının cevabını arıyor. Aslında önemli olan kişinin kendinin ne düşündüğüdür" dedi.

Aşkla ilgili bir çok öykü bulunduğunu, bunlarda anlatılan kısımların aşıkların birbirine kavuşana kadar geçen sürecinin anlaşıldığını dile getiren Doç. Dr. Güz, aşkı için dağları delip kavuşan sevenlere ne olduğunun anlatılmadığına dikkat çekerek, "Dolayısıyla sevenler kavuştuğunda da aşk sürecek mi bilinemez. O zaman şu soru akla geliyor, aşk idealleştirmek midir? Felsefeci Freud'da dahil bazı bilim adamları aşkın idealleştirme olduğunu söylemiştir. Yani kişinin karşısında kafasında kurduğu biri var ve aslında ona aşık oluyor. Gerçek beraberlikte ise ne kadar o kişiye benzediği görülüyor. Herhalde bunun için aşkların sonu yazılmıyor" diye konuştu.

Aşk ile sevgi arasındaki farkı sorgularken, "Aşkta abartılı bir tutku vardır. Tutkunun içinde de cinsellik. Karşı tarafı özlemek, sürekli onunla meşgul olmak, kendi hayatınızı onunkiyle birleştirmek istenir. Sevginin içindeyse şefkat ve hoşgörü vardır. Aşk belli bir süre sonra biter" diyen Doç. Dr. Güz, araştırmalarda da bunun ortaya çıktığını vurguladı.

"AŞKIN ÖMRÜ 3 YIL"

Birbirine kavuşanların aşkının 3 yılın sonunda sona erdiğine işaret eden Doç. Dr. Güz, "Burada aşk ya sevgiye dönüşüyor ya da bitiyor. Kişiler birbirini tanıdıkça, başka yönlerini gördükçe, aslında yüceleştirdikleri kişinin gerçek yönlerini de kabul etmek veya etmemek durumunda kalıyor. Bu nedenle aşkı psikotik (şizofreni gibi bir hastalık) olarak görenler de var. Psikotik bozuklukta kişi hayal ve gerçek olanı ayırt edemez. Aşkta da böyle bir durum var" şeklinde konuştu.
Günümüzde aşkın biyolojisini anlamak için bir çok araştırma yapıldığını ve aşık olanlar ile olamayanların incelendiğini açıklayan Güz, sonuçta aşkın obsesif(takıntılı) kompulsif bozukluğa (saplantı-zorlantı bozukluğu) benzer bir durum olduğu kanısına varıldığını ifade etti.

Saplantı-zorlantı bozukluğunda olduğu gibi aşık olanlarda da serotonin adı verilen maddenin düşük olduğunun saptandığını vurgulayan Güz, şöyle devam etti: "Normal kişilerle karşılaştırıldığında aşık olanlardaki serotonin düzeyinin yüzde 40 oranında düşük olduğu görülmüş. Aşıklarda mutluluk hormonu olarak serotoninin azalmasının yanı sıra dopamin denilen bir diğer beyin maddesi de değişikliğe uğruyor. Dopamin heyecan, istek, motivasyon gibi olayların dengesinde önemli bir madde. Bilim adamları şu anda 'Acaba insanların aşık olduğunda aklını yitirmesinin nedeni bu mu?' diye soruyor. Kişinin yetiştiği ortam, çocukluktan itibaren aldığı ve öğrendiği davranış kalıpları, bunlarla beraber kendi kişilik özelliklerinin getirdiği bazı davranış biçimleri ve beyin kimyasalları hepsi yoğrularak aşk denilen olgu varlığını hissettiriyor."
__________________

Ben Mevlana Değilim, Adam OL! Öyle GEL!
The JoLLy JoKeR çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
 


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Maria Rito göz göre göre frikik, siyah tangasını gösteriyor, bacakarasını açıyor kasif76 Yabancı Adult Videolar 0 11-02-2009 03:24 PM
İçilebilir olduğunu söylemek, bilime ters jockeя Eskiler (Arşiv) 0 07-01-2008 10:31 AM
05/21/07 - Aşkın ömrü 3 yıl, 6 ay 8 saat, 42 dakika Nǿ ŦΞДЯ™ Eskiler (Arşiv) 0 05-21-2007 09:14 AM
Bush hükümetine bilime baskı soruşturması Bostandere Eskiler (Arşiv) 0 11-06-2006 12:56 PM
Bilime Bir Gol Üç Puan Bostandere Eskiler (Arşiv) 0 05-09-2006 03:49 PM

Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:03 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.