Tomb Raider: Anniversary '07(inceleme)

[Tilki_Andre]

Min. Sistem:
Windowx 2000/XP/Vista,
Pentium III 1.5 Ghz,
256 MB (XP)
512 MB RAM (Vista)
64 MB T&L Destekli Geforce 3Ti/Radeon 9 ve üzeri,
4 GB HDD Alanı

Oyun dünyasının en çok tanınan karakteri kim diyerekten bir anket yapılsa, büyük bir ihtimal birinci sırada Lara Croft olurdu. Hatta çoğu kişi Tomb Raider'ın ne olduğunu bilmezken Lara Croft'un adını duymuştur ve onu tanıyordur. Herhalde kendisinin yer aldığı oyundan daha fazla tanınan bir oyun karakteri daha oyun dünyasında yer almamıştır (Evet, bir de Metal Gear Solid serisinden Snake var). Şimdi hep birlikte kısaca Tomb Raider serisinin inişli ve çıkışlı tarihine bakalım.

İlk Tomb Raider 1996 yılında Core Design ve Eidos Interactive işbirliği ile piyasaya sürüldüğünde oyun dünyasında yer yerinden oynamıştı. O zamanlarda tüm oyunlarda kaslı ve iri yapılı erkek karakterler (tabii Duke'un yeri ayrıdır gönlümüzde) yer alıyorken, Tomb Raider'da Lara Croft adında güzel bir bayan karakter yer alıyordu. Oyun, sırf bu yüzden bile oldukça konuşuldu. Ancak, üzerinde en çok konuşulan nokta oyunun oynanış biçimiydi. Tomb Raider, o zamanlar alışık olmadığımız bir oynanış türü olan 3. şahıs perspektifinden oynanıyordu ve oyun, tamamiyle 3 boyutlu olarak hazırlanmıştı (hatta bu türü rahatlıkla Tomb Raider yarattı diyebiliriz). Tüm bu saydığım özelliklerinden dolayı oyun oldukça başarılı oldu ve dünya çapında milyonlarca satıldı. Ve kaçınılmaz olarak Lara Croft, erkeklerin sevgilisi (ve kızların bir numaralı düşmanı) ve bir idol haline geldi. Acaba Toby Gard, Lara Croft'u modellerken bu kadar başarılı olacağını hayal etmiş miydi? İlk oyundan sonra paranın güzelliğini gören Eidos Interactive ve Core Design, zaman geçirmeden 2. oyunun yapımına başladılar. 1997 yılında Tomb Raider 2 piyasaya sürüldü. Bu oyun, ilk oyunun grafik motoru ile yapılmış ve grafik motoruna ilk kez bu oyunda dinamik ışıklandırma eklenmişti (benim yadigâr S3 Virge kartımı ağlatmasından dolayı bu özelliği hiç unutmam, unutamam). Bu oyun da oldukça tutuldu ve Lara'nın ününe ün kattı. Hatta oyunun Venedik bölümü birçok kişi tarafından en iyi oyun bölümü olarak seçilmişti. Bundan sonra Core Design işi iyice abartmış ve Lara'ya benzer kızlar bulup onları reklam kampanyalarında kullanmaya başlamıştı. 1998 yılında ise Tomb Raider 3: Adventures of Lara Croft piyasaya sürüldü. Oyun, yine aynı grafik motorunun birkaç efekt eklenmiş hali ile yapılmış ve Lara'ya birkaç yeni hareket eklenmişti. Bunların dışında ilk iki oyunla arasında fark yoktu. Hatta oyun özünden sapmış ve dedektif rolüne bürünmüştük (oyunun konusu gerçekten de kötüydü). Bu oyunla birlikte ilk defa seriye kötü anlamda tepkiler gelmeye başlamış ve seride köklü değişiklikler istenmeye başlamıştı. 3. oyun Lara hayranları dışında pek ilgi göremedi.

3. oyundan 1 yıl sonra Core Design vazgeçmedi ve 1999 yılında Tomb Raider 4: The Last Revelation piyasaya sürüldü. 3. oyuna gelen tepkilerden ders alan Core Design bu oyunda bizi Mısır'a götürdü. Grafik motoru yine aynı kalsa da Lara'nın modellemesi geliştirilmişti ve oyunun konusu oldukça güzeldi (serinin en iyi bulmacaları da bu oyunda yer almaktadır). Oyunun sonunda ise Lara ölüyordu veya biz öyle sanıyorduk. Bu oyun, seri için bir diriliş oyunu gibiydi, pek çok kişi tarafından beğenildi ve oynandı. Biz bu oyunla Tomb Raider serisinin bittiğini düşünürken Core Design yine yapacağını yaptı ve 2000 yılında Tomb Raider: Chronicles'ı piyasaya sürdü. Oyun, yeni bir oyundan çok Lara'nın eski maceralarını konu alıyordu. Core Design yine kolaya kaçmış ve oyunu aynı grafik motoru ile yapmıştı. Bu oyunla birlikte Tomb Raider serisi iyice dibe vurmuştu. Artık Lara Croft hayranları bile Core Design'a kızıyordu (ara oyunlardan hiç bahsetmiyorum, zira onlar sırf para kazanmak amaçlıydı. Piyasada Tomb Raider 4 varken, 3. oyunun ek paketine kim bakar ki?).

Core Design, Tomb Raider: Chronicles'dan sonra 3 yıl boyunca yeni bir Tomb Raider oyunu geliştirmek için uğraştı. Bu oyunla birlikte seri köklü bir değişime uğrayacak, oyun baştan yaratılacak ve Tomb Raider serisi yine hak ettiği değeri edinecekti. Ancak düşünülen olmadı, 2003 yılında Tomb Raider: Angel of Darkness piyasaya sürüldü. Oyun piyasaya sürüldü sürülmesine ama oyunda o kadar çok hata vardı ki bu oyun Core Design'ın sonunu getirdi (firma, bu oyunun başarısızlığı yüzünden kapandı). Oyun yarım yamalak piyasaya sürülmüş, her ne kadar senaryosu güzel olsa da, oyunun kontrolleri çok kötüydü. Lara'nın esnekliği gitmiş, karşımıza zıplamaya bile üşenen bir bayan çıkmıştı. Core Design'ın bu işi başaramayacağına inanan Eidos Interactive, yeni Tomb Raider oyununu geliştirmesi için Legacy of Kain (bu seri için de yeni bir oyun yapılsa da özlemimizi gidersek) serisinden tanıdığımız Crystal Dynamics ile anlaştı. Uzunca süren yapım aşamasından sonra geçtiğimiz yıl serinin 7. oyunu Tomb Raider Legend piyasaya sürüldü. Oyun, oldukça tutuldu ve tüm oyun sitelerinden yüksek puanlar aldı. Lara hiç olmadığı kadar esnek ve hareketliydi. Oyunun konusu oldukça güzel ve başarılıydı. Tomb Raider serisi baştan yaratılmıştı ve eski başarılı günlerine döndü. Legend'dan sonra Crystal Dynamics bize bir sürpriz yaptı ve ilk Tomb Raider'ın Legend grafikleriyle baştan yapıldığını duyurdu (darısı 2. oyunun başına tabii ama bu sadece güzel bir hayal). Yaklaşık 1 yıl süren beklemenin ardından Tomb Raider Anniversary sonunda piyasaya çıktı. T-Rex ile tekrardan karşılaşmaya hazırsanız, doğru yerdesiniz (Evet, tarih kısmı biraz uzun oldu ama bunları anlatmak zorundaydım)...

O, Ne Bir Indiana Jones, Ne Bir Bond. O, Lara Croft!

Tomb Raider Anniversary'yi serinin 10. yıl şerefine, 1996 yılında piyasaya sürülen ilk Tomb Raider'ın yeni teknolojiyle yeniden yapılmış hali olarak kısaca açıklayabiliriz (tabii iki oyun arasında küçük farklılıklar da bulunuyor, bu farklılıklara ilerde değineceğim). Tomb Raider Anniversary, daha önceden de belirttiğim gibi yaklaşık bir yıl süren geliştirme aşamasından sonra nihayet piyasaya çıktı. Oyunu kurmaya başladığımda oldukça heyecanlıydım, hatta oyun çıkmadan 1 hafta önce ilk Tomb Raider'ı yeniden bilgisayarıma kurup oynamaya başlamıştım. Çünkü, iki oyun arasındaki farklılıkları ve benzerlikleri sıcağı sıcağına görüp daha detaylı bir inceleme yazısı yazmayı düşünüyordum (1996 yılında da bitirmiştim oyunu ama aradan yaklaşık olarak 10 sene geçti). Neyse, oyun kuruldu ve oyuna girdim. Görkemli bir açılış videosundan sonra oyunun menüsü karşıma geldi. Menüde çalan müziği duyunca gerçekten çok ama çok duygulandım, Tomb Raider 1'in klasik olmuş müziğinin yeniden yapılmış versiyonu kulaklarımda yankılanıyordu. Hızlıca oyunun ayarlarını yaptıktan sonra her Tomb Raider oyununda yapmış olduğum gibi Lara'nın evini ziyaret ettim. Lara'nın evi ilk Tomb Raider oyunundaki gibi yapılmış, bahçesine çıkıp dolaşabiliyorsunuz, havuza girip yüzebiliyorsunuz. Ayrıca evde çeşitli gizli eşyalar bulunuyor, eğer daha önce hiçbir Tomb Raider oyununu oynamadıysanız Lara'nın evini mutlaka ziyaret edin. Bu sayede oyunun oynanışına alışır ve Lara'nın hareketleri rahatlıkla öğrenebilirsiniz

Lara'nın evinde biraz dolaştıktan sonra oyuna girdim. Oyunun başı tamamen ilk oyun gibi yapılmış. Lara, iş kadını Jacqueline Natla tarafından eski zamanlardan kalma Scion adlı bir cihazın parçalarını bulmak için kiralanıyor ve maceramız başlıyor. Bu sinematikler tamamen ilk oyun ile aynı olarak hazırlanmış. İlk olarak Peru'ya Qualopec'in mezarındaki Scion'un ilk parçasını bulmaya gidiyoruz. Daha sonra ise hikaye bizi Yunanistan, Mısır ve Atlantis'e doğru sürüklüyor. Dolaştığınız tüm ülkeler kendine özgü mimari yapılara sahipler. Buradan hikayenin tamamını anlatmak istemiyorum, çünkü oyundan aldığınız zevk düşebilir. Oyunun hikayesi her ne kadar ilk oyun gibi olsa da Crystal Dynamics hikayede küçük ve akıllıca değişiklikler yapmış. En iyisi siz oyunu oynayıp hikayenin devamını kendiniz öğrenin (gerçi oyunu 10 yıl önce oynayanlar zaten az çok biliyorlardır ya hikayeyi). Ancak şunu söylemek istiyorum, 1996 yılında piyasaya çıkan ilk Tomb Raider'da bulunan Peru bölümünde T-Rex ile karşılaştığınızda neler yaşadıysanız bu oyunda da aynı duyguları yaşıyorsunuz. Bu da Crystal Dynamics'in ne kadar iyi bir iş başardığının göstergesi.
Tomb Raider, Anniversary İle Özüne Dönüyor

Oyunun hikayesini sizlere az çok anlattım. Şimdi isterseniz oyun hakkında biraz bilgi vereyim. Öncelikle oyunda karşılaşacağınız düşmanlarınız çoğunlukla hayvan ve yaratıklardan oluşuyor. Yani Tomb Raider Legend'da olduğu gibi insanlara karşı pek savaşmıyorsunuz, ancak düşman yapay zekasının Legend'a göre daha iyi hazırlandığını rahatlıkla söyleyebiliyorum. Düşmanlarınız çoğunlukla sürü halinde saldırıyorlar ve etrafınızı sarmaya çalışıyorlar. Bazı düşmanlarınız ise gereğinden hızlı olarak dizayn edilmişler, nişan almak gerçekten de zor olabiliyor (ha otomatik olarak nişan alabilirsin diyeceksiniz ama genelde elimle nişan alıyorum). Genel olarak yapay zeka ortalamanın hayli üzerinde gözüküyor. Tabii zaman zaman bazı aksaklıklar da olmuyor değil, birkaç kez beni kovalayan kurtların bazı engellere takılıp hala koşmaya çalıştıklarına rastladım ve böylece onları kolayca avladım. Oyun boyunca karşınıza kurt, yarasa, mumya, goril, ayı, aslan, fare, timsah, mutant gibi hayvan ve yaratıklar çıkıyor. Bu yaratıkların hepsinin hareketleri çok gerçekci bir şekilde oyuna aktarılmış. Oyundaki hiçbir yaratık birbirine benzemiyor. Düşmanlarınızla dövüşürken farklı farklı stratejiler geliştirip uygun olanı seçip uygulamanız gerekiyor, çünkü bazı taktikler bazı düşmanlara karşı işe yaramıyor. Yapay zeka genel olarak güzel hazırlanmış. Tomb Raider Anniversary'de her Tomb Raider oyununda olduğu gibi tuzaklar da yer alıyor ve hepsi de akıllıca dizayn edilmiş. Benden size bir tavsiye oyunda ilerlerken bastığınız yerlere dikkat edin, eğer dikkat etmezseniz kendizi ya çivilere geçmiş olarak ya da ikiye bölünmüş olarak bulabilirsiniz. Bana sorarsanız hiçbir Tomb Raider oyunu ilk Tomb Raider kadar adına yakışan bir oyun olamamıştır (yanlış anlamayın tüm Tomb Raider oyunlarını severim ancak adına yakışır dedim, yani mezar yağmacısı anlamında). İlk oyunun dışındaki tüm oyunlarda genel olarak Lara mesleğinin dışına çıkıp, bazı ilginç olayları çözme peşindeydi ancak ilk oyunda tam anlamıyla bir arkeolog olarak karşımıza çıkmıştı. Bu durum oyunun bulmacalarına da yansıyor. Anniversary'nin bulmacalarının çoğu oldukça mantıklı bir şekilde hazırlanmış, biraz düşündükten sonra hepsini rahatlıkla geçebilirsiniz (tabii daha önceden eski Tomb Raider oyunlarını oynamadıysanız biraz zorlanabilirsiniz bulmacaları çözerken). Zaten bazı bulmacalar aynen eski oyundan alınmışlar, bazıları ise Lara'nın yapabildiği yeni hareketlere göre ve oyunun fizik motoruna göre yeniden düzenlenmişler. Zaten bulmacalarda takılırsanız oyunun menüsünden Lara'nın günlüğüne girip bulmaca hakkında ipuçları alabilirsiniz.
Oyunun geçtiği mekanlar ilk Tomb Raider'a göre ve Legend'a göre hayli geniş ve detaylı olarak hazırlanmışlar, zaman zaman yolunuzu kaybedebiliyorsunuz (belki yapımcı sırf bu geniş mekanlar için oyunda yeni nesil efektleri kullanmamıştır. Oyunda yeni nesil grafik efektleri bulunmuyor mu diye soruyorsanız yazının devamını okuyun). Oyun, genelde çizgisel olarak ilerlese de zaman zaman gizli eşyaları bulmak için farklı yollara sapabiliyorsunuz, ama oyunu dümdüz ilerleyerek de rahatlıkla bitirebilirsiniz. Oyunun envanter sistemi ise Legend'dan farklı olarak ilk Tomb Raider gibi hazırlanmış. "Tab" tuşuna basarak girdiğiniz envanter sisteminde elinizde bulundurduğunuz eşyalar ve silahlar hakkında detaylı bilgi alabilir, onları kullanabilir ve silahlarınızı değiştirebilirsiniz. Legend'da bulunan cep bilgisayarınız, dürbününüz ve takım arkadaşlarınız bu oyunda bulunmuyor. Bu nedenle oyuna bir yalnızlık duygusu hakim, aslında bu çok güzel olmuş, eski oyunların havasını aynen yaşıyorsunuz. Silah olarak ise Lara'nın klasik tabancaları, pompalı tüfek, uzi gibi silahlar ilk oyunda olduğu gibi bu oyunda da bulunuyor. Kısacası oyunun atmosferi ve size yaşattıkları unutulmayacak cinsten, oyunun geçtiği mekanlar o kadar güzel ki insan oyunu bırakıp manzarayı izleyip, kuş seslerini dinliyor (tabi zaman zaman da gözleriniz Lara'ya dalıp kalıyo).
Lara Croft, Hiçbir Zaman Olmadığı Kadar Atletik ve Güzel

Oyun, oynanış olarak Tomb Raider Legend ile hemen hemen aynı, WASD tuşları ile Lara'yı yönetirken fare ile etrafa bakıyorsunuz ve farenin tuşları ile nişan alıp ateş edebiliyorsunuz. "E" tuşu ile etrafla etkileşim içine girebiliyorsunuz (kolları çekme, kutuları yerlerinden sürükleme, yerde bulunan eşyaları ve silahları alma gibi hareketleri bu tuş yardımıyla yapıyorsunuz). "Space" tuşu ile de zıplayabiliyorsunuz, "Z" tuşu ile otomatik nişan alma yerine kendiniz nişan alabiliyorsunuz, zaman zaman ince atış yapmanız gereken yerlerde oldukça işinize yarıyor. "Q" tuşu ise kancanızı atmanızı sağlıyor, zaman zaman çıkacak yer bulamadığınızda kancanızı atarak eşyaları çekebiliyor veya ip niyetine kullanabiliyorsunuz. "Tab" tuşu envanterinizi açmanıza olanak sağlıyor, bu oyunla birlikte ilk Tomb Raider'da olduğu gibi küçük ve büyük sağlık çantaları geri gelmiş. Canınız azaldığı zaman isterseniz bunları envanterden isterseniz ise "V" (küçük sağlık çantası) ve "B" (büyük sağlık çantası) tuşları ile kullanabiliyorsunuz (saydığım tüm bu tuşları oyunun ayarlar kısmından kendinize göre değiştirebilirsiniz). Tüm bunların yanında artık oyuna elle tutunma ve elle savaşma opsiyonları eklenmiş, isterseniz bir yerden bir yere atladığınız zaman kendiniz "CTRL" tuşuna basarak tutunuyorsunuz, yani Lara tutunma olayını kendisi yapmıyor. Elle savaşma modunda ise düşmanlara artık siz kilitleniyorsunuz yani Lara otomatik olarak kilitlenmiyor. Tabii bu ayarları kendinize göre değiştirebiliyorsunuz ama gerçekci bir oynanış istiyorsanız bana göre tüm kontrolleri elle yapın. Oyun boyunca zaman zaman sularda yüzüyor, ipler yardımıyla atlıyor ve bir sürü atletik hareket yapıyorsunuz. Tüm Tomb Raider serisini oynayıp bitirmiş biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, Lara hiçbir zaman bu oyunda olduğu kadar atletik olmamıştı. Ancak zaman zaman bu aksiyonun içinde kamera zaman zaman saçmalayabiliyor ve önünüzü göremiyorsunuz. Çok sıklıkla olmasa da zaman zaman bu soruna rastladım. Tomb Raider Legend'dan farklı olarak oyuna sütunlardan sütunlara atlama ve ip ile duvarda koşma özelliği eklenmiş. Artık Lara sütunlardan sütunlara atlayabiliyor, eğer dengenizi kaybederseniz "E" tuşuna ard arda basıp dengenizi sağlayabiliyorsunuz (bu sütunlardan sütunlara atlama hareketi bana Commodore 64'de oynadığım Chambers of Shaolin oyununu hatırlattı, zamanında çok oynardım). İpler yardımıyla ise duvarda koşup geçemediğiniz yerlerden rahatlıkla geçebiliyorsunuz. Oynanış açısından oyun Legend ile aynı olsa da, bu yeni hareketler oyuna eğlence getirmiş. Tüm bunların yanında artık düşmanlarınızla savaşırken zamanı yavaşlatma opsiyonu eklenmiş, tabii bunu yapabilmeniz için zamanlamanızın çok iyi olması gerekiyor (bazı bölüm sonu yaratıklarını yenmek için de bu harekete alışmanız şart). Ateş ederken ekranda yön tuşları belirdiğinde her hangi bir yön tuşu ile "Shift" tuşuna basarak zamanı yavaşlatabiliyoruz (bir nevi Bullet-Time özelliği). Bazı zamanlarda ise düşmanlarınız sizi yakalayabiliyor, bu zamanlarda ekranda çıkan yön tuşlarına ard arda basmanız gerekiyorBöyle giderse Lara Croft bizden daha çok yaşayacak

Tomb Raider Legend'i oynayanlar hatırlayacaklardır, oyun oldukça kısaydı ve Tomb Raider'ın özünü oluşturan bulmacalar oyunda pek yer almıyordu (bulmacalar vardı tabii ama oldukça kolaydı). Ama bu oyunda ilk Tomb Raider'da olduğu gibi bulmacalar oldukça fazla ve düşündürücü, çoğu da oyundaki fizik efektlerini kullanılarak çözülüyor. Oyunda üç adet zorluk seviyesi bulunuyor, her bölümün başında bu seviyeyi istediğiniz gibi değiştirebiliyorsunuz. Zorluk seviyesi arttıkça düşmanlarınız daha zor ölüyor ve size vurdukları zaman sağlığınız daha çok azalıyor. Bana sorarsanız oyunu en zor seçenekte oynayın derim, çünkü bu tür kaliteli oyunlar piyasaya sıklıkla çıkmıyor. Ayrıca oyunda tüm Tomb Raider oyunlarında olduğu gibi gizli eşyalar da bulunuyor, bu eşyaları buldukça Lara'ya yeni kıyafetler, oyunun konsept çalışmaları, karakter bilgileri, oyunun müzikleri vb... ekstraları açabiliyorsunuz. Ekstralardan bahsetmişken Lara Croft'u yaratan Toby Gard'ın konuşmalarını da topladığımız gizli eşyalarla açabiliyorsunuz. Kısacası gözünüz bölümlerin ücra köşelerine saklanmış gizli eşyalarda olsun, bulunmaları oldukça güç ama oyunun ekstralarını açmak için bulmanız şart. Lara'nın evini de mutlaka gezin orada da gizler ve sırlar sizi bekliyor, zaten daha önce hiç Tomb Raider oyunu oynamadıysanız direkt oraya gidin.

Aklımdayken söyleyeyim, bölüm sonu yaratıkları ile savaşmak gerçekten çok zevkli (biri T-Rex mi dedi?), zaman zaman silahlarınızla zaman zaman ise etraftaki düzenekleri kullanarak bu yaratıkları öldürüyorsunuz. Bu oyunda da (Marvel Ultimate Alliance, God of War ve Tomb Raider Legend'da olduğu gibi) oyun içi sinematiklerde doğru zamanda doğru tuşa basma oyunu bulunuyor, yani sinematikleri izlerken bir eliniz klavyede bulunsun mutlaka. Oyun, klavye ve fare ikilisiyle oldukçe güzel ve sorunsuz oynansa da, eğer iyi ve titreşimli bir Gamepad'e sahipseniz oyunu mutlaka Gamepad ile oynayın. Oyunun titreşim desteği çok başarılı bir şekilde hazırlanmış, oyunda ne yaparsanız elinizde o tepkiyi titreşim olarak hissediyorsunuz. Zaten bu tür oyunlar en güzel Gamepad ile oynanır, eğer iyi bir Gamepad'iniz yoksa Tomb Raider Anniversary, Gamepad almanız için güzel bir sebep olacaktır. Ayrıca oyunda herhangi bir araç kullanmıyoruz, keşke Legend'da olduğu gibi motorsiklet kullanma bölümleri bu oyunda da olsaydı. Tomb Raider Anniversary, Tomb Raider Legend’ın aksine oldukça uzun sürüyor, oynayış stilinize göre oyunu yaklaşık 15 – 20 saat arasında bitirebiliyorsunuz. Oyunu bitirince isterseniz aynı bölümleri zaman karşı ve daha zor bir şekilde oynayabilirsiniz. Oyunda serinin hiçbir oyununda olmadığı gibi çoklu oyuncu modları bulunmuyor. Aslında çoklu oyuncu modu olsa çok güzel olurdu, en azından Co-Op modu olmalıydı. Şöyle dört arkadaş birbirimize yardım ederek bölümleri geçmeye çalışırdık (tabii bu sadece bir hayal).

Grafikler, yeni nesil efektler olmadan da güzel gözüküyor

Tomb Raider Legend'ın grafikleri oldukça güzel ve kaliteliydi. Özellikle PC'de yeni nesil efektleri açtığınız zaman oyun tamamen değişiyor ve zamanına ötesinde bir oyuna dünüşüyordu. Hatta Tomb Raider Legend bana göre zamanın en iyi grafikli PC oyunlarından birisiydi. Tomb Raider Anniversary'de de Tomb Raider Legend'ın marifetli grafik motoru kullanılıyor ancak firma bu sefer yeni nesil grafik efektlerini oyuna eklememiş ve oyunda HDR de bulunmuyor, bu başta bir eksi gibi görünse de oyunu oynadıkça eksikliğini hissetmiyorsunuz, zira benim hoşuma da gitti. Zaten yeni nesil efektleri açınca en yüksek sistemlerde bile oyun aşırı derecede yavaşlıyor ve oynanmaz dereceye geliyordu. Oyunun grafiklerini Tomb Raider Legend'ın yeni nesil efektleri kapalıykenki haline benzetebilirsiniz. Ancak Crystal Dynamics, yeni nesil efektler olmasa da oyunun grafik motorunu bir hayli geliştirmiş. En azından Post-Processing, Glow, Depth of Field, Motion Blur gibi efektler oyunun motoruna eklenmiş ve Lara'nın poligon sayısı arttırılmış. Tüm bunların yanında oyunda dolaştığınız hiçbir mekan birbirine benzemiyor, firma oyunun motorunu bu oyunda daha başarılı bir şekilde kullanmış. Oyun boyunca dolaştığınız, Peru, Yunanistan, Mısır ve Atlantis (hatta Lara'nın evi) oldukça güzel modellenmişler ve mimari yapıları tamamen farklı olarak hazırlanmış. Modellemelerden bahsetmişken oyundaki karakter modellemeleri de son derece başarılı yapılmış. Lara Croft bu oyunda hiçbir oyunda olmadığı kadar insancıl ve güzel gözüküyor (evet Tomb Raider Legend'dan da güzel). Grafik efektleri de son derece güzel yapılmış, su efektleri, güneşin kapalı mekanlara süzülüşü, Lara'nın üstünün kirlenmesi ve ıslanması (ıslanma olayı bu oyunda daha gerçekci yapılmış, artık Lara ıslanınca yavaş yavaş ve parça parça kuruyor. Bunu rahatlıkla görebilirsiniz), tüm ayrıntılar sizi oyuna daha çok bağlıyor. Fizik efektleri ise Legend'a göre oldukça geliştirilmiş, bir düşmanı öldürdüğünüzde son vurduğunuz açıya göre yere düşüyor. Mesala, üzerinize doğru hızla koşan Raptor'u koşarken öldürürseniz yuvarlanarak yere düştüğünü rahatlıkla görebilirsiniz. Tüm bunların yanında artık fizik kuralları bulmacalarda da yer alıyor, pek çok bulmacayı oyunda bulunan fizik efektleri yardımıyla çözüyorsunuz (Legend'da da bazı bulmacaları fizik motoru sayesinde çözüyürduk, ancak bu oyunda daha çok yer alıyor bu tür bulmacalar).
Tomb Raider Anniversary'nin sistem ihtiyaçları yaklaşık olarak Tomb Raider Legend ile aynı seviyede gibi gözükse de, Anniversary'yi daha düşük sistemlerde de rahatlıkla oynayabiliyorsunuz. Oyunda Tomb Raider Legend'da olduğu gibi yeni nesil grafik efektleri ve HDR bulunmadığı için (gerçi Tomb Raider Legend’da da bu özelliği kapatıp performanslı bir oynanış elde ediyordunuz) oyunun sistem ihtiyaçları hayli düşük, zira oyun NVIDIA GeForce 3 ekran kartlarında bile sorunsuz çalışabiliyor. Oyunu, Intel P4 1.8 Ghz, ATI Radeon 9600 Pro, 512 MB DDR Ram'lik bir bilgisayar ile bile oldukça akıcı bir şekilde oynayabiliyorsunuz. Intel P4 2.8 GHz, NVIDIA GeForce 7800 GS, 1 GB DDR Ram'e sahip kendi bilgisayarımda tüm grafik ayarları en sondayken ve Anti Aliasing 4x derecesindeyken rahatlıkla 60 FPS'nin üzerinde oynayabildim. Crystal Dynamics oyunu oldukça iyi bir şekilde optimize etmiş. Her ne kadar bazı kişilere göre oyunun grafikleri HDR ve yeni nesil efektler olmadığı için kötü gibi gözükse de, ben bu konu hakkında o kadar şikayet etmedim. Çünkü oyunun grafikleri göze oldukça hoş gözüküyor ve bana sorarsanız bir aksiyon oyunu için yeterli seviyede. Zaten Tomb Raider Legend'da o grafiksel özellikler vardı da, kim onları açıp oyunu rahatlıkla oynayabildi ki? Oyun, yeni nesil grafikler açıkken NVIDIA GeForce 7800 GTX ile bile akıcı bir şekilde oynanmıyordu.
İlk Tomb Raider'ın Klasik Olmuş Müziklerini Hatırlamaya Ne Dersiniz?

Oyunun sesleri ve müzikleri son derece başarılı bir şekilde hazırlanmışlar. Ses efektleri yerli yerinde kullanılmış ve atmosfere katkı sağlıyorlar. Kar yağarken birden rüzgar sesinin artması, kurtların uluması insanı ister istemez geriyor ve kendinizi diken üstünde hissediyorsunuz. Her bölümün kendine has bir atmosferi bulunuyor, bir bölümde açık bir arazide kuşların cıvıltısını (ve T-Rex'in haykırmasını) duyarken, bir bölümde mağaraların içinde yarasa seslerini duyuyoruz. Silahların sesleri de oldukça gerçekci bir şekilde hazırlanmışlar. Eğer iyi bir ses sistemine sahipseniz kulaklarınız bayram edecektir. Zaten çoğu ses efekti (silah sesleri başta olmak üzere) Tomb Raider Legend oyunundan alınmış, firma burada biraz tembellik yapmış ama Tomb Raider Legend'in ses efektleri oldukça yeterli olduğı için pek bir sorun teşkil etmiyor. Ses efektlerinde pek bir problem olmasa da, Tomb Raider Legend'da olduğu gibi oyunun Creative Sound Blaster Live 24-Bit ses kartları ile olan sorunu halen devam ediyor, bu ses kartına sahip bilgisayarlarda oyunun sesleri kesik kesik ve cızırtılı bir şekilde çıkıyor. Eğer böyle bir ses kartına sahipseniz, denetim masasındaki ses efekti ve ses aygıtlarına girip, gelişmişin altındaki performans kısmından donanım ivmesini azaltmalısınız (bu sorun sadece Windows XP’de oluyor, Windows Vista’da böyle bir sorun yok). Açıkcası bu sorunu düzeltmelerini beklerdim ama sorun aynen bu oyunda da bulunuyor, oyunun resmi forumlarında da bu sorun oldukça tartışılmıştı ancak halen soruna bir çare bulamamaları insanı düşündürüyor. İnşallah yakın zamanda çıkacak yamalarla bu sorunu düzeltirler.

Karakterlerin seslendirmeleri de oldukça güzel ve profesyonelce yapılmış, oyundaki karakterlerin ruh hallerini son derece gerçekci bir şekilde bize yansıtıyorlar. Lara Croft'un seslendirmesi ise Tomb Raider Legend oyununda olduğu gibi yine İngiliz aktris Keeley Hawes (ancak bir ses Lara Croft'a bu kadar yakışır, bunu da söylemeden geçemeyeceğim. Evet, İngiliz aksanını severim) tarafından yapılmış. Sonuç olarak karakter seslendirmeleri de oldukça başarılı ve atmosfere katkı sağlıyor. Şimdi, benim oyunda en çok sevdiğim kısım olan oyunun müziklerine gelelim. Oyunun müzikleri ilk Tomb Raider oyunun müziklerinin yeniden yapılmış hallerinden oluşuyor. Oyuna ilk girdiğinizde menüde çalan müziği duyunca, eğer ilk Tomb Raider'ı da oynamış iseniz insan ister istemez duygulanıyor. Aksiyon anında çalan müzikler de son derece gaza getirici, serinin sıkı takipçileri bu müzikleri de rahatlıkla hatırlayacaklardır. Eski müziklerin yeniden yapılmış hallerinin dışında sırf bu oyun için yeni müzikler de bestelenmiş, onlar da oldukça güzeller ve oyunun yapısına uyuyorlar. Zaten Tomb Raider'ın müzikleri her zaman klasik olmuştur, serinin bana göre en kötü oyunu olan Tomb Raider: Angel of Darkness'ın müzikleri bile güzeldi. Cyrstal Dynamics, müzikler konusunda da bizi yanıltmamış. Kısacası oyunun ses efektleri ve müzikleri küçük hatalarına rağmen benden tam not almayı hak ediyor.Tomb Raider'ın 10. Yıl Şerefine Bu Oyunu Alın Ve Oynayın

Yavaş yavaş yazının sonlarına yaklaşırken oyun hakkındaki son düşüncelerimi sizlerle paylaşayım. Tomb Raider Anniversary'i oynarken sanki ilk Tomb Raider'ı oynuyormuş gibi oldum, bana hatıralarımı canlandırdı. 1996 yılında ilk oyunu oynarken belki 12 yaşındaydım (çok küçüktüm o zamanlar çok) ama hafızama kazınan sahnelerin aynısını bu oyunda da görmek beni oldukça sevindirdi. Bu noktada Crystal Dynamics'i kutlamak istiyorum, hem serinin kurtlarını üzmemişler, hem de oyuna ekledikleri küçük ayrıntı ve özelliklerle oyunu daha güzel ve eğlenceli bir hale getirmişler. Ancak, ben bu oyuna bir devam oyunu gözüyle bakmıyorum, sadece serinin 10. yıl şerefine yapılmış oyuncular için güzel bir hediye olarak düşünüyorum (zaten Crystal Dynamics de böyle söylüyor). Tomb Raider Legend'ın devam oyunu ise büyük bir ihtimal 2008 yılında piyasa sürülecek. Bu konu hakkında söyleyeceklerim ise Crystal Dynamics, inşallah Core Design'ın hatasına düşmez ve sırf adı Tomb Raider, nasıl olsa satar diyerek birbirinin aynısı oyunlar yapmaz diye umut ediyorum. Tomb Raider Anniversary sonuç olarak oldukça doyurucu bir oyun olmuş, yaklaşık 20 saat süren oyun insanı hiç sıkmıyor, aksine ilerde ne olacak diyerekten oyunu bırakamıyorsunuz. Ufak tefek kamera hatalarının ve Creative Sound Blaster Live 24-Bit ses kartlarında oluşan ses sorunlarının dışında oyunda pek bir hata ve eksi gözüme çarpmadı. Oyun, benim tüm beklentilerimi karşıladı. Eğer, aksiyon ve macera oyunlarının hoşlanıyorsanız ve ilk Tomb Raider'ı oynama şerefine erişemediyseniz (ilk Tomb Raider'ı oynayanlar da alıp oynasın tabii ki, onlar aynı sahneleri görünce daha bir mutlu olacaklar) bu oyunu mutlaka alın ve neler kaçırdığınızı görün. Tomb Raider hayranlarına bir tavsiyede bulunmuyorum, zira onlar zaten oyunu almış ve oynuyorlardır. Son olarak ise bu oyunu oynayın ve 10 yıl içinde Tomb Raider'ın ve Lara Croft'un nereden nereye geldiğini görün. Oyun oynayacağım diye kendi hayatınızı unutmayın. Herkese iyi oyunlar.