www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 07-13-2007, 02:51 PM   #1
вσυя∂¢αη
Forum Aşığı
 
вσυя∂¢αη Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Jul 2007
Konum: cehennemin derinliklerindeyim...
Yaş: 37
Mesajlar: 4,346
Teşekkür Etme: 133
Thanked 123 Times in 109 Posts
Üye No: 43633
İtibar Gücü: 2286
Rep Puanı : 10207
Rep Derecesi : вσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond reputeвσυя∂¢αη has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan Mustafa Kemal Atatürk'ün yurt gezileri

Mustafa Kemal Atatürk'ün yurt gezileri

TEKİRDAĞ

2 Şubat 1915

23 Ağustos 1928

¥ Gülşahiden DURUCAN

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Tekirdağ'a iki kez gelmiştir. Bu gelişlerin her ikisinin sonucunda da Türk Ulusu Atatürk'ün önderliğinde iki büyük devrimi gerçekleştirmiştir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Tekirdağ'a ilk gelişi 2 Şubat 1915 tarihindedir. Atatürk beraberine emir subayı Üsteğmen Çerkeşli Hasan Çavuş'un mangasını alarak Tekirdağ'a gelmiş, beraberindekilerle sahil kışlasına yerleşmişlerdir.

Mustafa Kemal'in Tekirdağ'a ilk geliş nedeni Enver Paşa'nın emriyle 19. Fırkayı kurmak içindir. Yarbay Mustafa Kemal Tekirdağ'a geldiğinde böyle bir fırkanın adının var fakat kendisinin yok olduğunu gördü.

Tekirdağ'lıların olağanüstü yardımlarıyla Tekirdağ, Malkara, Çorlu, Hayrabolu civarından gelen 891 kişiyle 57. ve 72. alayları tamamlayarak 25 Şubat 1915'te gelen bir emirle Çanakkale Savaşları'na katıldı. Bu savaşlarda tarihe altın harflerle geçen başarılar kazandı. Çanakkale Savaşları'nın kazanılması sonucunda Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti düşman işgalinden kurtulduğu gibi, Osmanlı Devleti'nin yıkılması bir süre engellenmiş, kısa bir süre sonra da Türk Ulusu Atatürk'ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı kazanarak Cumhuriyet yönetimine geçmiştir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Tekirdağ'a ikinci kez gelişi 23 Ağustos 1928 perşembe günü Ertuğrul Yatı ile olmuştur. Atatürk'ün Tekirdağ'a bu gelişlerindeki neden 14 yıl önceki ilk gelişlerindeki anıları tazelemek veya Tekirdağ'ın güzelliklerini seyretmek için değildi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk kendisini karşılayan Vali Arif Hikmet Bey, Belediye Başkan Vekili Ziya Şıra Bey ve kalabalık bir halk topluluğu ile vilayete gelmiş, meclis odasında siyah tahta ve tebeşir hazırlatarak en büyük devrimlerden biri olan Harf Devrimi'ni başlatmıştır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk Tekirdağ'a ikinci kez gelişindeki mutluluğunu şu tümcelerle anlatıyordu: "İlk 2 Şubat 1915'te 19. Fırka kumandanı olduğum Tekirdağ'ı 14 sene sonra ziyaret edebildim. Bundan son derece memnun ve mutluyum. Fakat beni en çok memnun ve mutlu eden olay Tekirdağlı vatandaşlarımın daha şimdiden Türk harfleriyle yazıp, okumayı öğrenmiş olmalarıdır".

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün en önemli özelliği devrimlerini halk adına yapmak ve özellikle ona benimsetmekti. Sanki halk istiyor, O halkın iradesine boyun eğiyordu.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde 1 Kasım 1928'de Harf Devrimi yapılmış bu sayede Türk toplumu içinde bocaladığı Doğu gelenekçiliğinden sıyrılıp Batı uygarlığına yönelmiş ve gerçek bir kültür devrimi yapılmıştır.

Bu büyük devrimin ilk adımının ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk başöğretmenliğinin Tekirdağ'da olması Tekirdağlılar için büyük mutluluk ve onur kaynağıdır.

HAVZA

25 Mayıs 1919

24 Eylül 1924

¥ Abdullah UYAROĞLU

19 Mayıs 1919'da Samsun'a gelen Mustafa Kemal 25 Mayıs 1919'da Havza'ya geldi ve burada tam 18 gün kaldı.

Bu çok önemli bir rakamdır. Milli Mücadele'nin tüm planları, tarihe Amasya Tamimi diye geçen genelge, Havza'da hazırlandı. Havza'dan ayrılırken "Havzalılar, sizleri hiç bir zaman unutmayacağım" diyerek, çetin bir yolculuğa çıkan, Mustafa Kemal, büyük zafer kazanıldıktan ve Cumhuriyet kurulduktan sonra genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı olarak 24 Eylül 1924'te Havza'ya gelerek milli mücadele için karargah olarak kendisine tahsis edilen ve şimdi Atatürk Müzesi olan binanın balkonundan bütün dünyaya şöyle seslendi:

"Havzalılar! Sizinle en elemli ve yeisli günlerde tanıştım, aranızda günlerce kaldım. Bana mazinin hatıratını hatırlatan şu daire içinde kıymettar mesai ve muavenetinizden çok müstefit oldum. EğerHavzalıların o samimi ve metin hüsn'ü kabulleri olamasa ve eğer Havza'nın nafi ve şifalı kaplıcaları ahvali sihhiyem üzerinde müsbet bir tesir bırakmasaydı, emin olunuz ki inkilap için çalışamayacaktım. Bundan dolayıdır ki Havza'ya ve Havzalılara çok borçluyum. Kalbi rabitamı ebediyen saklayacak ve sizi hiç unutmayacağım. Muhterem Havzalılar! İlk cüreti, ilk cesareti gösteren, ilk teşkilatı yapan sizlersiniz. İnkilap ve Cumhuriyet tarihinde kahraman Havza'nın ve Havzalıların büyük bir yeri vardır.(24 Eylül 1924)

BANDIRMA

8 Ekim 1925

13 Haziran 1926

20 Ocak 1933

¥ Sedat KUTBEK

Modern Türkiye'nin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Bandırma'ya üç kez geldi.

Cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra ilke ve devrimlerini gerçekleştirme ideallerine ışık tutan gezilerinden birisi için 8 Ekim 1925 perşembe günü, Mudanya İskelesinden Ertuğrul Yatı ve Yunus Torpidosu eşliğinde hareket eden Atatürk, aynı gün Bandırma'ya ilk kez geldi. Ahşap iskelede görülmemiş bir kalabalıkla Bandırmalılar, heyecan ve büyük bir çoşku içinde Atalarını bekliyorlardı.

Güverteden Bandırma'yı seyreden büyük Atatürk'ün içini birden büyük bir hüzün sardı. Çünkü karşısında Ulusal Kurtuluş Savaş'ında yanmış yıkılmış harabe bir şehir vardı. O, şu tarihe geçen sözlerini, Bandırma ve Bandırmalılar için söyledi:

"Milletimiz çalışkandır! Bu fazileti taşıyan Bandırmalıların en kısa zamanda şehirlerini imar edeceklerinden, halen barut ve is kokan bu güzel beldeyi mamur hale getireceklerinden asla şüphe etmiyorum!".

Atatürk'ü iskelede Bandırma Belediye Başkanı ve Balıkesir Valisi Mümtaz Bey, Bandırma halkı ile karşıladılar. Sahilde bulunan tüm Bandırma halkının alkışları arasında Atatürk, Bandırma'ya ayak bastı. Ve yürüyerek şehrin tren istasyonunda hazır olan trene bindi. Trende, Bandırma ve çevresinden gelen heyetlerin ziyaretlerini kabul etti.

Hepsi ile ilgilendi. Onları dinledi. Konuştu ve trenin camından da Bandırma halkını sevgi dolu bakış ve o ünlü tebessümü ile tekrar tekrar selamladı.

Sonra sevgi gösterileri arasında trenle Bandırma'dan hareket ederek Balıkesir'e gitti.

13 Haziran 1926 pazar günü, Mudanya iskelesinden Karadeniz Sergi Vapuru ile hareket eden Atatürk, aynı günün akşamına doğru yanındakilerle beraber ikinci defa Bandırma'ya geldi. Şehir halkı, kendilerini emsalsiz gösterilerle karşılandı.

Büyük kurtarıcı ve modern Türkiye'nin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk daha sonra aynı gece törenle Balıkesir'e gitmek üzere, halkın sevgi gösterileri arasında Bandırma'dan ayrıldı.

1933 yılı Ocak ayının ortasında Ankara'dan Eskişehir'e geçen Atatürk, oradan da Derince'ye geçerek, Gülcemal vapuru ile 17 Ocak 1933 günü Mudanya iskelesine çıktı.

O gün saat 18.30'da Bursa'ya vardı. Doğruca Çekirge'deki köşke gitti. Ertesi sabah, resmi ziyaretlerini yaptıktan sonra, Bursa Valisi Fatih Gökmen ile birlikte Gemlik'te zeytin üreticileriyle görüştü.

19 Ocak 1933 günü de Bursa Çekirge'deki modern kaplıca olacak olan Çelik Palas'ın inşaatını, İpek-İş Fabrikası'nı ve Askeri Hastane'yi gezdi.

Bursa'dan Gemlik'e giden Atatürk, 20 Ocak 1933 akşamı Gemlik iskelesinden Gülcemal vapuru ile Bandırma'ya geldi. İskelede Balıkesir Valisi İbrahim Ethem (Akıncı), Belediye Başkanı Naci (Kodamaz), Bandırma halkı ile birlikte Atatürk'ü Bandırma'da karşıladılar.

Eskilerin "Birinci Okul" dedikleri eski 17 Eylül İlkokulu'nun, bugün Öğretmen Evi olarak restore edilen binanın üst salon ve odalarında, 20 Ocak 1933 gecesi Atatürk onuruna düzenlenen 300 kişilik yemek sırasında piyano ile resital verildi. Bu piyano da bugün, yine 17 Eylül İlkokulu'nun giriş bölümünde korumaya alınmıştır.

O eşsiz insan, geceyi Bandırma'da geçirdikten sonra, 21 Ocak 1933 tarihinde, tekrar şehir istasyonunda hazır olan trene bindi. Atatürk, dönemin Belediye Başkanı'ndan bilgiler aldı. Halkın sözlü ve yazılı dilekçelerindeki sorunları dinledi. Çevreden gelen temsilcileri tren salonunda kabul etti. Onlarla görüştü ve konuştu. Sorunlarının çözümleri konusunda bilgiler verdi. Aynı gün de trenle Balıkesir'e gitti.

NİĞDE

5 Şubat 1934

¥ Mehmet ÖNDER

Atatürk Niğde'ye ilk olarak 5 Şubat 1934'te gelmiştir. Atatürk, 14 Ekim 1924'te eşi Latife Hanımla birlikte Kayseri'de iken Niğde Valisi Asım Bey başkanlığındaki bir Niğde Heyeti, Kayseri'ye gelerek, Atatürk'ü şehirlerine davet etmişlerse de bu 1934 yılına kadar mümkün olamamıştır.

1 Şubat 1934 sabahı Atatürk, yanında Prof. Afet İnan, milletvekillerinden Kılıç Ali, Ruşen Eşref (Ünaydın), Falih Rıfkı (Atay) olduğu halde otomobillerle Kırşehir'e gelmiş, buradan Yozgat'a ve Kayseri'ye gitmişdi. 5 Şubat 1934 günü öğleden sonra Atatürk yanına Kayseri Kolordu Komutanı Abdurrahman Nazif (Gürmen) ve 41. Tümen Komutanı Ali Rıza (Artunkal)'ı da alarak özel trenle Niğde'ye hareket ederek gece saat 20-30 da Niğde'ye geldi. Niğde halkı o gece tümüyle istasyondaydı.

Niğde Valisi Ziya (Tekeli), Belediye Başkanı Dr. Hüseyin (Ülkü), Niğde Milletvekili Halit (Mengi) ile Niğde ileri gelenleri, öğretmen ve öğrenciler, kalabalık bir halk topluluğu Atatürk'ü çoşkun gösterilerle karşıladılar. İstasyonda kısa bir duraklamadan sonra otomobillere binerek doğruca halkevine gelen konuklar, burada ağırlandı.

Niğde sorunları hakkında Atatürk'e gerekli bilgiler verildi. Niğde'nin meyvaları boldu. İhraç imkanları yoktu. Bu ürünlerin değerlendirilmesi için fabrikalar isteniyordu. Niğde Milletvekili Halit (Mengi) Niğde'ye bağlı Ulukışla ilçesi Çiftehan bucağında şifalı su olduğunu, sağlığa yararlı bu kaplıcanın geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Atatürk, bununla çok ilgilenmişti. "Yarın Çiftehan'a gidelim ve kaplıcayı görelim" dedi. Bir ara, Niğde ve çevresine yerleştirilen Rumeli göçmenleri konusunda bilgi aldı, Vali Ziya (Tekeli) göçmenlerin tamamen yerleştirildiğini, durumlarının çok iyi olduğunu, işleriyle uğraştıklarını söyleyince Atatürk, memnun oldu.

Geceyi trende geçiren Atatürk, gazetelerin verdiği bilgilere göre, ertesi gün 6 Şubat 1934 sabahı Niğde'de otomobille kısa bir gezinti yaparak ve trene binerek Ulukışla'ya hareket etti. Atatürk yolda Çiftehan istasyonunda duraklayarak, Kaplıcayı gezdi. Niğde Valisi'nden kaplıcanın sağlığa elverişli bir duruma getirilerek vatandaşların rahatça faydalanmalarını istedi.

O günden sonra Niğdeliler Atalarının şehirlerine geldiği gün olan 5 Şubat'ı her yıl törenlerle kutlamaktadırlar.

ELAZIĞ

17 Kasım 1937

¥ Ülker ARDIÇOĞLU

Atatürk, Şükrü Kaya, Sabiha Gökçen, Celal Bayar, Kılıç Ali ve Fazıl Ahmet Aytaç ile birlikte 1937 yılında Doğu Anadolu'ya yaptıkları gezi sırasında Elazığ'a uğradı.

14 Kasım 1937 günü Yolçatı'na gelen ve büyük bir törenle karşılanan Atatürk ile beraberindekiler o gün Elazığ'a geçmeden Diyarbakır'a gittiler. Diyarbakır'a giderken, Elazığ'ın Sivrice İlçesinde bulunan Gölcük Gölü'nü gördüğünde beyaz treni göl kenarında durduran Atatürk bu güzellik karşısında duygularını "Dünyanın en güzel memleketi Türkiye'dir" diyerek dile getirdi. Orada bulunan köylülere "Burada Yalova gibi modern bir şehir kuracağım" diye söz vererek gerekli tesislerin yapılması için hemen 500.000 TL'lik bir ödeneğin gönderilmesini emretti.

Atatürk, Gölcük'ün kenarında bulunan en yüksek dağın Hazar Baba olduğunu öğrenince, bu gölün adının Hazar Gölü olmasını istemiştir.

Atatürk Ankara'ya döndükten kısa bir süre sonra buraya ilgili uzmanlar göndererek çalışmalar başlattı. Fakat Atatürk'ün vakitsiz ölümü ile bu çalışmalar yarıda kalmıştır.

Atatürk, Diyarbakır dönüşü 17 Kasım 1937 günü beyaz treni ile Elazığ garına geldi ve büyük bir törenle karşılandıktan sonra Korgeneral Abdullah Alpdoğan'ın arabasına binerek Halk Evi'ne gitti. Burada kendilerine ayrılan odada bir müddet dinlendikten sonra Belediye ve diğer resmi kuruluşları ziyarette bulundu. Daha sonra, Pertek ile Hozat'ı ayıran Sünget Çayı üzerinde yapılmış olan köprüyü tören ile açılmış, bu köprüye Singeç adını vermiştir. Buradan Pertek İlçesine geçen Atatürk bu ilçeyi çok beğenmişdi. Aynı gün Elazığ'a dönerek gece kendi onurlarına düzenlenen edebi müsamereye katılan Atatürk bu toplantıda Elaziz adının Elazığ olarak değiştirilmesini teklif etti, teklif alkışlarla kabul edildi. 23 Kasım 1937 günü de Elazığ Belediyesi olağanüstü toplantı yaparak, Elaziz adının Elazığ olarak değiştirilmesi kararını aldı.

¥ TEKİRDAĞ YENİ İNAN Gazetesi, Sayı: 126210

¥ HAVZA'NIN SESİ Gazetesi, Sayı: 1513

¥ İLK HABER Gazetesi, (Bandırma), Sayı: 1468

¥ NİĞDE HAMLE Gazetesi, Sayı: 7536

¥ ULUOVA Gazetesi, (Elazığ), Sayı: 13733
__________________
şєнιтℓєя öℓмєz ναтαη вöℓüηмєz




ѕözℓüк
мυѕтαƒα кємαℓ αтαтüяк
αşк ѕєνgι
вσυя∂¢αη çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Mustafa Kemal mystical_waynak Eskiler (Arşiv) 0 10-23-2007 08:59 PM
Mustafa Kemal GooD aNd EvıL Eskiler (Arşiv) 0 10-06-2007 07:47 AM
Mustafa Kemal Atatürk'ün Cenaze Videosu ultraslan1905 Eskiler (Arşiv) 10 08-23-2006 07:51 PM
Mustafa Kemal Atatürk'ün Mektupları Bostandere Eskiler (Arşiv) 2 03-09-2006 08:34 PM

Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:49 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.