Sezer'den dile özen gösterme isteği/26 eylül

[[мα∂ℓιηє]]

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, birçok ulusun dilini korumaya büyük özen gösterdiğini, ancak Türkçe için aynı duyarlılığın bulunmadığını belirterek, siyasetçilerin de gerek konuşma ve yazılı açıklama metinlerinde, gerek yasa çalışmalarında dilin kurallarına uymak açısından daha titiz davranmaları gerektiğini kaydetti.

Sezer, 75. Dil Bayramı nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, sözlü ve yazılı iletişim aracı olan dilin toplumların en yaşamsal ve en vazgeçilmez ortak bağlarından biri olduğunu belirtti.

Duygunun, aşkın, sevdanın, hüznün, sevincin, fikrin ve inancın aracının dil olduğunu vurgulayan Sezer, dilin korunması, yanlışlardan arındırılması, doğru telaffuz edilmesi ve yazılması ile geliştirilip yaygınlaştırılmasının başta dil bilimciler, medya ve siyaset mensupları olmak üzere herkesin görevi olduğunu bildirdi.

Birçok ulusun dilini korumaya büyük özen gösterdiğine ve hatta bazı ülkelerde konuyla ilgili yasal düzenlemeler yapıldığına dikkat çeken Zeki Sezer, şunları kaydetti:

''Ama Türkçemiz için aynı duyarlılık gösterilmemektedir. Bu duyarsızlık, ne yazık ki, hemen her kesimde ve alanda görülmektedir.

Örneğin, halk arasında şapka olarak düzeltme imine (işaretine) yazı dilinde önem verilmemektedir. Bu yüzden, telaffuzlarda zorluklar çekilmektedir. Oysa, yazı dilinde düzeltme imine yer verilmesi, konuşma dilinde de rahatlık sağlar.''

Siyasetçilerin de konuşma ve yazılı açıklama metinlerinde, yasa çalışmalarında Türkçenin kurallarına uyma açısından daha titiz davranması gerektiğini vurgulayan Sezer, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın'ın yeni Anayasa çalışmalarına katılmayı istemesini önemsediğini ve desteklediğini dile getirdi.

Zeki Sezer, Türkçenin ''aşırı derecede yabancı sözcüklerin etkisi altında olduğunu'' ve bundan üzüntü duyduğunu da belirterek, şunları kaydetti:

''Hitaplarımızda bile bazen yabancı sözcüklerin kullanıldığı görülmektedir. Dilimizde karşılığı olmayan bazı yabancı sözcükler gerektiğinde elbette ki kullanılacaktır. Fakat bunun özentiye kaçmaması ve dilimizi ikinci plana itmemesi gerekir.

Büyük önderimiz Atatürk, dilimize büyük önem vermiş, 'Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği nihayetsiz felaketler içinde ahlakını, ananelerini, hatıralarını, menfaatlerini, kısacası bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir' demiştir. Atamızın da vurguladığı gibi, milletimizin kalbi ve zihni olan dilimize her zamankinden daha çok sahip çıkmalıyız.''