Amerİka'nin Bİrİcİk Keselİlerİ:opossulm'lÂr

[F@sTaLaFisT@]

Virginia opossumu» hem Kuzey, hem de Güney Amerika'da rastlanılan bir hayvandır. Fazla iri bir fareye benzer ve Amerika ormanlarının en ahmak hayvanı olmasıyla ün şahniştir. Gösterdiği en büyük canlılık belirtisi hırlamasıdır. Huysuz ve donuk bir hayvandır.
Gecenin karanlığında soğuk ve nemli ormanlarla bataklıklarda dolaşanlar bazen opossum'a rastlarlar. Hayvanın gözleri cep fenerinin ışığında bir an bir çift ateş topu gibi parıldar. Opossum anî bir tehlikeyle karşılaşınca paniğe kapılır ve esasen kıt olan zekâsını büsbütün işletemez. O zaman geçici bir felce uğrayarak sanki komaya girer. Görünüşü tıpkı ölü gibidir.
Opossum'un istekleri son derece basittir. Yırtıcı hayvanlardan emniyette olacağı ılık bir yuva bulmayı, üreme ve karnını doyurmayı ister. Yenilebilecek her şeye razı olur. Kökler, meyvalar, böcekler ve küçük memeliler günlük gıdalarıdır. Bu arada kemirici hayvanları da yok ettiğinden, çiftçinin yardımcılarından sayılır. Fakat *******i bazen samanlıklara girerek yuvalardaki yavru kuşlara ve yumurtalara da musallat olduğundan, çiftçilerin hoş görmediği bir hayvandır.
Bu hayvan en çok Birleşik Amerika'nın güneyinde eti ve kürk piyasasında değeri olan postu için avlanır. Avustralya'nın «possum» denilen kuskusiarıyla akrabadır.

Opossum'larda doğum ve ölüm:İnsanların ve hayvanların arasında düşmanı çok olan opossum, pek ender olarak ihtiyarlıktan ölür. Hayatı en çok yedi yıl sürer.
Kuzey bölgelerinde yılda bir kere yavrular ve doğumla birlikte facia da başlar. Zira dişi bir defada yirmi kadar yavru doğurur. Bunların her biri arı kadar miniktir. Yarısı da garip bir sebepten daima ölüme mahkûmdur.
Annenin nadiren on üçten fazla meme başı vardır. Bu «besin istasyonları» genellikle yalnız on bir tanedir. İlk dünyaya gelen yavrular kendilerine derhal bir meme başı bularak oraya yerleşirler. Bunlar bu yerlerine üç hafta süreyle bağlı kalacaklardır. Geç doğanlar ise meme bulamayacaklarından ölüme mahkûm olurlar.
Hayatta kalan yavrular çabuk gelişirler. Bir hafta içersinde doğumdaki hallerinin on misli büyümüş olurlar. Annenin kesesine sığamayacak kadar irileşince, onun sırtına tırmanırlar. Burada ayaklarını ve kuyruklarım opossum postunun uzun tüylerine geçirerek iki aylık oluncaya kadar kalırlar. Ondan sonra da başlarının çaresine bakabilecek hale gelmiş olurlar.
Yetişkin Virginia opossumu hiç de sevimli bir hayvan-değildir. Ortalama olarak evcil bir kedi büyüklü-ğündedir. Burnundan kuyruğunun ucuna kadar uzunluğu 60 santim civarındadır. Buna karşılık bacakları kedininkinden kısa, burnu ise daha uzuncadır. İri kara gözleri beyaz yüzünün ortasında pırıl pırıl parlar. Ekseri kara memelilerinden daha fazla sayıda dişi vardır. Grimsi beyaz renkteki vücudu aşağı yukarı dört kilo ağırlığındadır ve 25 santimlik çıplak bir kuyrukla son bulur.

Dikkate değer bir kuyruk:Virginia opossumu çok güzel ağaca tırmanır ve çok kere dalların üzerinde uyur. Gerek ön, gerekse art ayaklarının başparmağı insanın başparmağı gibi şekil almıştır. Uzun ve pullu kuyruğunun ucunun maymundaki gibi kavrama kabiliyeti vardır. Opossum bunu, bir kucak yaprak taşımak, yahut bir daldan asılmak için beşinci bir el yerine kullanır.


Akıllara durgunluk veren anne:Amerika opossumu, Batı medeniyetinin tanıdığı ilk keseli hayvan olmuştur. 1500 yılında İspanyol kâşifi Pinzon tarafından ilk defa görülmüştü. Sonradan İspanya Kralı Fer-dinand ile Kraliçe İsabella'nın sarayına götürtülünce çok ilgi uyandırmıştı.
Opossum gibi basit bir hayvanın, İspanyolları hayretler içinde bırakmasına şaşmamak elde değildir. Bunlar, bu yeni tanıdıkları hayvanı. tilki yüzlü, maymun kuyruklu, yarasa kulaklı ve insan elli korkunç bir canavar olarak tarif etmişlerdi. Dediklerine göre, karnının üzerinden aşağı sarkan ve annenin yavrularım taşımasına yarıyan ikinci bir karnı vardı. «Akıllara durgunluk veren anne» sözü, opossum'u ilk gören bu İs-panyollar'dan kalmadır.


Canlı bir fosil: 1915 yılında Kanada'da Tebeşir Devrinden kalma külte tabakalarına inen bir kazı esnasında dinosor tipi bir hayvanın iskeletinin yanında bir de opossum kalıntısına rastlanmıştı. Bunun, bugünkü opossum'un pek az değişmeye uğramış atası olduğunu tesbit eden bilginler hayret içinde kalmıştır. Tarih öncesinin iri ve kudretli hayvanlarının çoktan soyu tükendiği halde, bu küçük memeli hayvan 80 milyon yıl önceki çağdaşlarından baskın çıkarak günümüze kadar gelmiştir.

Yamyamlık: Opossum, umumi kanaatin aksine, ancak ender vakalarda kuyruğunun bir kısmını yer. Pek az hayvan opossum derecesinde kö-tülenmiştir. 1875'de yayınlanan Brehm'in Hayvanlar Ansiklopedisinde opossum'un kana susamışhğı bahis konusu edilmiştir. Girdiği kümeslerde tavukların birçoğunu öldürmekte, sonra da kanlarını emdiği halde, etlerini olduğu gibi bırakmaktadır. Kan kokusu onu öylesine sarhoş etmektedir ki, sabahleyin öldürdüğü hayvanların arasında uyurken ele geçtiği olmuştur. Kafes içinde hapsedilen opossum'un bütün gün kıpırdamadan yattığı görülür. Tembel, uykucu ve görünüşe bakılırsa çok da akılsızdır.