![]() |
![]() |
#1 |
ÇaKaL Üye
![]() Üyelik Tarihi: Sep 2007
Yaş: 32
Mesajlar: 1,588
Teşekkür Etme: 5 Thanked 22 Times in 21 Posts
Üye No: 44466
İtibar Gücü: 1630
Rep Puanı : 1110
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Altın çelenk
İnter maçının o militan ruhları dün gece Moskova'daydı. Maçtan önce ateşle yıkanıp giyilmiş formalar vardı üzerlerinde. Sarı, yıldızların merdiveniydi. Lacivert direnmenin kalbi. *** İlk yarıda muhteşem bir mücadele, harika bir sonuç. İkinci yarıda talihin terslediği bir takım... Edu'nun kendinden birkaç dakikalık vazgeçişiyle gelen iki gol ve Deivid'in muhteşem ödeştirmesi... Harika goller sergisinde, Deivid'in bir golü daha var. Bu gol "özel istek üzerine" İnter maçındaki golle birlikte yeniden izlenmeli... Yeniden, yeniden... *** Sarı-lacivertliler maça iyi başladı, "İhtimaldir ki, Fenerbahçe yeni bir ihtilalin kapısındadır" dedim. Alex beni duydu sanki. Ceza alanı önünde Mehmet Aurelio'ya harika bir top attı. Aurelio topa istediği gibi vuramadı ama CSKA defansını intihar vadisine dönüştürdü. Pozisyonu takip eden Alex, açık kapıyı çalmadan içeri girdi, unutulmayana imza attı bir kez daha... *** Bu dakikalarda defans örgütlenmişti, Edu ve Lugano hatasız oynuyordu, Roberto Carlos çabukluk sınavında ders veriyordu rakiplerine. Orta alanda yardımlaşma ve gönül birliği vardı. Üstelik rakip takımda, kıvrak bilekleriyle her an tehlike yaratmaya meyilli, Jo ve Wagner Love adlı "bitirim ikili" vardı. Ama onların bakarkör vuruşları, sadece yan ağları yoklamakla kaldı. *** Golden sonra, kendine çekilmiş görünen bir Fenerbahçe izledik. Topla daha çok oynayan CSKA'ydı ama bir takımı ayakta tutan gerçekler, ayaklarıyla topa yön veren ustalarda gizli. Ve o ustalar Fenerbahçe'deydi. Alex'in duruşunda bile rakibini yoran bir hava mevcuttu, top onun ayağına geldiğinde, ufku genişliyordu oyunun... Yokları oynayan Kezman'ın rakibini didiklemesinde bile bir hayır vardı. ** Ama ikinci yarıda talihsizlik bizim aramıza sızdı. İlk yarının o muhteşem adamı Edu, hayatının hatasını yaptı ve bedava bir gol ısmarladı CSKA'ya... Ardından bir de penaltıya sebep oldu, gökyüzüne bakıp, "Ben ne yaptım" derken. Bir maçı bu kadar kolay çevirmenin lüksüne sahip olmak, Edu'nun hakkı değildi. Ayrıca ilk yarıdaki mücadelesinin ve döktüğü terin karşılığı da değildi. *** Yediği gollerden sonra, beraberlik köprüsünü onarmaya çalışan bir Fenerbahçe çıktı sahneye. Bir karınca sürüsü, rakip kaleyi ablukaya almıştı. Takım ayaktaydı ama talih bizi terk etmişti sanki Zico'nun taşları oynatan dehası, talihi de yerle bir etti, CSKA'yı da... Arka arkaya harika pozisyonlar yakaladık ve Deivid'in o harika golü geldi. Ayakları fosforlu adam, karanlığa itiraz hakkını kullandı, o muhteşem füzesiyle... Maçın bütününe bakarsanız, beraberlikten fazlasıydı hakkımız. *** Kanarya zor *******in kuşu... Dün gece Moskova'ya bile sığmadı Fenerbahçe ruhu. Bana sorarsanız, bu sonuçla Cennet'in kapısını tıklattı. "Bekle beni Avrupa geliyorum" anonsuyla... *** Böyle bir sonucu yaratmanın ve verdikleri mücadelenin onuruna, "Altın çelenk" taktım, Fenerbahçeli futbolcuların boynuna... Elimden bu kadarı geldi. |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|