Nezle ve gribin kaynağı okullar

[D@!?l<_@NG€L]

Ankara Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recep Akdur, grip ve nezlenin kaynağının kreşler ve okullar olduğunu belirterek, korunmak için ellerin sık ve güzelce yıkanması gerektiğini kaydetti.

Prof. Dr. Recep Akdur, sonbaharın gelmesi ve o kulların açılmasıyla özellikle küçük çocukların arkadaşlarından virüs aldıklarını, bunun da üst solunum yolu enfeksiyonu sayılarını artırdığını söyledi. “Çocuklardan anne-babalarına, oradan da iş yerlerine yayılan enfeksiyonların sıklığı bu hastalıkları oluşturan virüslere karşı direnç oluşuncaya kadar devam edecek” diyen Akdur, çocuklarda üst solunum enfeksiyonlarının sürekli mevcut olduğunu özellikle krişokul gibi yerlerden ailelere, oradan da özellikle kalabalık yerlerde diğer insanlara yayıldığını bildirdi. Akdur, bu nedenle nezle-grip olan çocuğun okula gönderilmemesi, hasta kişinin işe gitmemesi otobüs gibi ulaşım araçlarını kullanmaması gerektiğini bildirdi. Akdur, “Çocuklarımızın yeterli dengeli beslenmesi yaşlıların da iyi dinlenmesi çalışma saatlerine dikkat etmesi grip ve nezleyi hafif atlatmak bakımından önemli” dedi. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının hapşırma yoluyla özellikle ellere, oradan da dokunma yoluyla diğer insanlara bulaştığına işaret eden Akdur, “Gripten korunmanın en kolay yolu grip ya da nezle olduktan ya da olmadan önce ellerin sık ve iyice yıkanması. Ayrıca hapşırırken ağzı bir mendille kapamak da çok önemli” diye konuştu.

KORUNMAK İÇİN İLACA GEREK YOK

Akdur şunları söyledi: “Bir de aşikar şekilde hasta olanların işe okula gitmek zorunda kalmaları halinde bez maske takmalarında büyük fayda var. Gripten korunmak için ilaç almaya gerek yok. Grip aşısını da belli risk gruplarının (yaşlılar bağşıklık sistemi iyi çalışmayanlar, kanser hastaları, AIDS hastaları, ağır kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları ve benzeri) yapılması yeterli. Yani herkesin aşı yaptırmasına gerek yok. Vitamin konusuna gelince ise normal beslenen insanlara hastayken bile ilave ya da ilaç şeklinde vitamin önermiyoruz.”