www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

 
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 10-20-2007, 08:26 AM   #1
KoJiRo
Aşmış Üye
 
KoJiRo Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Konum: KoCaELi
Yaş: 40
Mesajlar: 34,356
Teşekkür Etme: 21
Thanked 162 Times in 97 Posts
Üye No: 23848
İtibar Gücü: 8776
Rep Puanı : 54700
Rep Derecesi : KoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond reputeKoJiRo has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan Geçmişten Bugüne...

Sokaktan gelen cıvıl cıvıl çocuk seslerini duydum ve şöyle bir geçmişe doğru yolculuğa çıktım.

Çocuktuk,yazın okullar tatil olunca sabahlara kadar mahallede sokak lambasının altında oyunlar oynardık.Gündüz mahallemizdeki yokuştan aşağıya tornetlerimize binerdik sevinç çığlıklarıyla,akşam olurdu sokak lambamızın direğinin dibinde toplanırdık ve en heyecanlı oyuna başlardık.Saklambaç.Ebe saymaya başladığında hepimiz bir yana dağılırdık saklanmak için.Hatırlıyorum da kollarımızın ve bacaklarımızın yarası hiç geçmezdi.Koca bir yazı böyle geçirirdik.Sonra sonbahar gelirdi.Okulların açılmasına da sayılı günler…Son günlerimizi değerlendirirdik.Yine oyunlar oynardık yine koşuşturmacalar eee hava soğuk tabi hastalanmamak elde değil.Akşam olunca ateşler içinde kıvranırken alnımızda ıslak bir bezle sabah olurdu ve yine fırlardık sokağa akşam hasta olan biz değilmişiz gibi…Sonra kış mevsimi gelirdi.Pencerenin önünde yağan karın şiddetine bakar kar tatili olsun diye dua ederdik ve dualarımız çoğu zaman kabul olurdu.Mahallemizin yokuşuna geçerdik elimizde poşetlerle otururduk arka arkaya ve kayardık tren misali hep beraber…Islanan üstümüze ve soğuktan moraran,üşüyen ellerimize aldırmadan tekrar tekrar yokuşun başına geçer kayardık…Mutluyduk…Bayramları dört gözle beklerdik.Yeni bir ayakkabı yada yeni bir elbise alınacak diye…Alınan yeni cicilerimizi giymek için sabırsızlanır sabaha kadar onlarla uyurduk.Bayram sabahı heyecanlı geçerdi.Hemen giyinirdik.Önce aileyle bayramlaşır bayram harçlığımızı alır hemen akrabaları ziyarete koşardık.O zamanlar ziyaretin ne demek olduğunu bilmezdik ki bizim için amcamızın elini öpmek demek onun bize para vermesi demekti.Ve öylede olurdu zaten yakın akrabalar bir çırpıda gezilir bayram harçlıkları toplanır ve hemen harcanmak üzere bakkalın yolu tutulurdu…Çocuktuk işte…


Büyüdük,saklambaç oynarken kanattığımız yaralarımızın yerini bambaşka yaralar aldı.Kabuk bağladı ama her defasında yeniden deşildi.Acılar çok büyüktü...Kışın tren misali yokuş aşağı kayarken ıslattığımız üstümüzün yerini ıslak yanaklar aldı,moraran üşüyen ellerimizin yerini de buz kesmiş yüreğimiz…Hastalandık bir ıslak bez iyi etti bizi o zamanlar ama şimdi hastalığımıza çoğu zaman çare bulamadık… Dört gözle beklediğimiz bayramları yaşamak istemedik Çünkü artık bize harçlık verecek,elini öpüp bayramlaşacağımız akrabaların çoğu bu dünyada değildi…Ve öğrendik acı,hüzün,mutsuzluk ne demek…Büyümek bu olsa gerek…


Herkesin keşkesi gibi; Keşke bende hep çocuk kalabilseydim…İçinizde bir yerlerde gizli kalmış o çocuk ruhunu kaybetmemeniz dileğimle…

__________________
KoJiRo çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
 


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:48 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.