![]() |
|
Eskiler (Arşiv) Eski konular |
|
Konu Araçları | Görünüm Modları |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Dec 2006
Konum: KoCaELi
Yaş: 40
Mesajlar: 34,356
Teşekkür Etme: 21 Thanked 162 Times in 97 Posts
Üye No: 23848
İtibar Gücü: 8775
Rep Puanı : 54700
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() 23. HADİS-İ ŞERİF: Resulullah (SAV) Efendimiz Rabb’ ından naklen anlatıyor:
"Allahü Teâlâ şöyle buyurdu: -Bir kimse Beni kendi kendine anarsa, Ben de onu zâtımda anarım... Yine bir kimse Beni bir cemaat içinde anarsa, Ben de onu o cemaatten daha hayırlı bir cemaat içinde anarım” Bu da, kudsî bir Hadis-i Şeriftir. Bir manaya göre burada şu âyet-i kerime'ye işaret edilmektedir: "Her insanın takdir olunan amelini boynuna astık..." (İsrâ Suresi, Ayet-13) Bu Hadis-i Şerifın manası üzerinde biraz duralım. Âdeta şöyle buyurulmaktadır: "Bir kimse, Beni kendi kendine anarsa..." yani, vahdet cihetinden girip, bilhassa zâtta, sıfatta ve fiillerde fenâ halini bulur ve zikrini yaparsa, "Ben de onu mutlak bir vahdet içinde zikrederim." Ama "Bir kimse Beni bir cemaat içinde zikrederse..." yani, kesret ve tefrika cihetine giderek -yani zahirî ve batınî kuvvetlerle zikrimi yaparsa- "Ben de onu isimlerimin çokluğu ile anarım. Kaldı ki onun Beni zikri, Benim onu zikretmem sayılır..." Bu mana Hakikî Vahdet yönünden gelir... sadreddin konevi |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|