![]()  | 
	
| 
	 | 
| 		
			
			 | 
		#1 | 
| 
			
			
			
			 Aşmış Üye 
			![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007 
				Konum: İstanbul 
				
				
					Mesajlar: 281,268
 
				
				Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts 
Üye No: 44033
 
				İtibar Gücü: 57931  
Rep Puanı : 34658  
Rep Derecesi :   
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek 
				 | 
	
	
	
	
		
			
			 Bir yaprağını daha koparıyorum takvimin, 
		
	
		
		
		
		
			Kendimi emanet ediyorum uykunun kollarına *******i Ama kabul görmüyor emanetim, çevriliyorum.. Kaç gün geçti bilemiyorum Kaç kış mevsimini yaşadım sayamadım Yaşımı bile unuttum, takvime bakamadım.. Çok şiir yazdım, güfteler besteledim uğruna Şimdi boğazımda hıçkırık Ve dudaklarımda hep aynı türkü dökülen.. Başımı yastığa koyuyorum, uyuyamıyorum, Her sabah horozların nağmeli seslerini dinliyorum, Aklıma hep aynı soru takılıp kalıyor.. Annem kaldırmaya geliyor sabahları Mışıl mışıl uyuyan kedi numarası yapıyorum sobamın yanı başında Annem soruyor: -Gözlerin kızarmış oğlum. Uyuyamadın mı yoksa? -Hayır anne! Güzel uyudum, kıl kaçmış olmalı herhalde. Kelimeleri dökülüyor ağzımdan.. Yazları sıcak, kışın soğuk olan Çukurova’nın suyuna- Ellerimi dokundurunca aklım başıma geliyor. Ama yine de ağzımda hep aynı türkü havaya karışıyor… Bazen mektuplaşıyorum Filiz ablayla Her şeyi bir ona anlatıyorum, solmuş renklerimi, derdimi, Beklentilerimi, umutlarımı ve bütün hercai dualarımı, Bu sularda Filiz ablayla yazışmayalı bayağı oldu… Kim bilir çıkmıştır bekli de hapishaneden… Kendisini gerçi hiç görmedim, o da beni görmedi, Ama dostluğumuz adına Üç yıl mektuplaşmamızın adına Saklıyorum tüm mektuplarını, şiirlerini, Yeni yıl hatırası olarak gönderdiği yapma kartpostalı... Hepsini anahtarı bende olan çekmecemde Ve hiç kimsenin bilemediği, sırrını çözemediği yüreğimde- saklıyorum Filiz abla, unutmadım seni, haberin ola.. Çocukluk yaşını geçeli çok oldu Yarın yirmi dördündeyim, beklemekteyim.. Askerliğimi yeni tecil etmişim dört yıl daha Keşke erken gideydin diyor arkadaşlar, kurtulurdun… Anlaşılan benim bildiğimi onlar bilmiyorlar, bazen de dalga geçiyorlar. Hey çocukluk yanım, hey reşit olmayan yanım Dünyayı beş kuruşa sayıp satmışlığım, Ve vurulmuşluğum geceye ve sana Seni bekliyorum, sadece bu yüzden uyumuyorum, Sensizliğin adını koyamadım hala, Yokluğundan korktuğumdan takvimleri saymadım… 
				__________________ 
		
		
		
		
	
	Buraya Kadarmış ..  
			 | 
| 
		 | 
	
	
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
			
			
		
	 | 
		
		![]() ![]()  | 
		
	
| Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
		
  | 
	
		 |